19.12.2013

sait halim paşa

salah birsel

sait halim paşa 13 haziran 1913'te sadrazam olduktan sonra, daha çok "sadaret konağı" adı verilen, sultanahmet'te fuat paşa türbesi karşısındaki konakta oturur. ama ara sıra yine yeniköy'deki yalısına gelir. goben ve breslau adındaki alman zırhlılarının karadeniz'deki rus limanlarını topa tutmaları üzerine osmanlı imparatorluğu savaşa girmek zorunda kalınca buna katlanamayan paşa, görevinden çekildiği gün de yeniköy'deki yalısına koşar. çekilme yazısını geri alması için ricaya gelen bakanların topu da oraya değin uzanmak gereğini duymuşlardır.

bir gün kendisini yoklamaya gelen necmettin arif, celalettin arif, mehmet akif ve ibnülemin mahmut kemal'in önünde sait halim paşa şöyle der:

"tanıdıklardan biri yeni yazdığı bir yazının müsveddelerini bana gönderip düşüncemi sordu. okutalım da sizler de düşüncelerinizi söyleyiniz."

yazı, şifre katibine okutturulur. bittikten sonra paşa, akif'e:

"nasıl buldunuz?" diye sorar. mehmet akif:

"çok yinelenmiş sözler bunlar. önemli bir şey değil."

paşa bu kez de ibnülemin'e döner:

"siz ne dersiniz?"

ibnülemin, paşa'nın sararıp morarmasından yazının onun kaleminden çıktığını çakmıştır. üstelik yazıyı da beğenmiştir. karşılığı şu olur:

"ne diyebilirim? eleştirip değerlendiremeyeceğim yüce düşünceler bunlar."

bu sözlerden mehmet akif de yazıyı yazanın kim olduğunu anlamıştır. o da durumu kurtarmak için bir iki söz mırıldanır.