24.01.2013

aziz ayyaşın efsanesi

joseph roth

gazeteler insanı sıcak tutar, bunu bütün evsizler bilir.

adı andreas'tı. ayyaşların çoğu gibi o da rastlantılarla yaşıyordu. iki yüz franga sahip olduğu günler çok geride kalmıştı. belki de bu yüzden, o günler çok gerilerde kaldığı için, köprülerden birinin altındaki ender fenerlerden birinin cılız ışığında bir kağıt parçası ve ucu kör bir kurşun kalem çıkararak küçük azize therese'nin adresini, ve şu andan itibaren ona borçlu olduğu iki yüz frangı yazdı. seine'in kıyısından rıhtımlara çıkan merdivenlerden birinden yukarıya çıktı. orada, biliyordu ki, bir lokanta vardı. ve içeri girdi, bolca yedi içti ve çok para harcadı ve çıkarken de, her zamanki gibi köprünün altında geçirmeyi düşündüğü gece için, dolu bir şişe içkiyi de yanına aldı. hatta bir çöp sepetinden bir de gazete devşirdi kendisine. ama okumak için değil, üzerini örtmek için. çünkü gazeteler insanı sıcak tutar, bunu bütün evsizler bilir.

insanın perişanlığını kendi gözleriyle görmesi hoş bir şey değildir.

andreas da tıpkı bütün yoksul insanlar gibi -özellikle de içki bağımlısı yoksul insanlar buna eğilimlidirler-, cebindeki küçük miktarları büyük miktarlar olarak algılamaya eğilimliydi.