david b. resnik
farklı ülkelerden çok sayıda medya mensubu, 23 mart 1989'da bir basın konferansı düzenleyen ve birer elektrokimyacı olan utah üniversitesi kimya bölümü başkanı stanley pons ve southampton üniversitesi profesörü martin fleischmann hakkında tüm dünyada yankılar uyandıran bir haber yayımladılar. bu haberde, adı geçen iki kişinin oda sıcaklığında soğuk füzyon olayını gerçekleştirmeyi başardıkları açıklanıyordu. iddialara göre bu bilim adamları lise öğrencilerinin dahi kullanabileceği basit araçlarla soğuk füzyonu gerçekleştirebilmişlerdi. basın bültenleri detaylara yer vermiyor, bu deneylerin tekrar nasıl gerçekleştirilebileceği konusunda hiçbir teknik bilgi içermiyordu. füzyonla ilgilenen bilim adamlarının ve fizikçilerin çoğu pons ve fleischmann'ın iddialarına şüpheyle baktılar; fakat medya o kadar şüpheci davranmadı. gazeteciler harika keşfi kucakladılar; ancak soğuk füzyon haberleri pek çok beklentiyi de beraberinde getirdi.
güçlü deneylerle desteklenen standart nükleer füzyon teorilerine göre, füzyon ancak çok yüksek basınç ve sıcaklıklarda gerçekleşir; bu koşulların gerçekleşebildiği yerler ise genellikle yıldızlardır. bu olağanüstü koşulları laboratuvar ortamında gerçekleştirmeyi hedefleyen geleneksel "sıcak" füzyon araştırması son 10 yılda yavaş fakat istikrarlı bir gelişme gösterdiyse de, sıcak füzyon teknolojilerinin 21. yüzyıldan önce kullanılabilir duruma gelmesi mümkün görünmüyor. pons ve fleischmann'ın deneyi çok sağlam dayanakları olduğu varsayılan füzyon teorisiyle çelişiyordu; çünkü füzyonun normal sıcaklık ve basınçlarda gerçekleşebileceğini iddia ediyorlardı.
deney, ağır su (d2o)'daki lityumdeuteroksit (liod) solüsyonunda bulunan iki palladyum elektroduyla yapılıyordu. pons ve fleischmann, iki elektron arasından bir elektrik akımı geçtiğinde, bu akımın ağır suyu deuterium gazına (d2) ve oksijen gazına (o2) ayrıştırdığını, ayrıca büyük miktarda deuteriumu (d) negatif yüklü bir elektroda (katot) doğru ittiğini iddia ediyordu. katodun benzersiz yapısının deuterium atomlarının sıkıca bir araya gelerek tritiumla (t) kaynaşmasına olanak verdiğini ve bu işlemin sonunda ortaya ısı ve nötronlar çıktığını söylüyorlardı. pons ve fleischmann deneyde, sıradan kimyasal araçlarla üretilemeyecek çok yüksek bir ısının ortaya çıktığını, ayrıca az miktarda tritium ve nötron da gözlemlediklerini ifade ettiler.
bu tuhaf deneyler hakkında bilgi edinir edinmez, dünyanın çeşitli yerlerindeki laboratuvarlar bu deneyleri tekrarlama girişiminde bulundular. pek çok laboratuvar pons ve fleischmann'ınkileriyle çelişen sonuçlar elde etti; bazılarıın sonuçları soğuk füzyonu destekliyor, bazıları ise soğuk füzyon lehindeveya aleyhinde kesin bir sonuç belirtmiyordu. pek çok bilim adamı deneyi anlamakta bile zorluk çektiler; çünkü pons ve fleischmann deneyin detaylarını yeterince açıklamamıştı. çelişkili sonuçlar veren veya sonuçsuz deneylerle geçen birkaç yılın ardından, füzyonla ilgilenen çoğu bilim adamı, pons ve fleischmann'ın araştırmasının dikkatsizlikten ileri gelen hatalarla dolu olduğunu, özensizce gerçekleştirildiğini ve bu iki bilim adamının deneyin doğruluğuna şiddetle inanmak istedikleri için kendi kendilerini kandırdıklarını iddia etti. pons ve fleischmann füzyon gerçekleştirdiklerine inanmışlardı ama belki de gerçekleştirdikleri olay sadece sıradan bir elektrokimyasal tepkimelerin yanlış yorumlanması veya yanlış anlaşılmasından ibaretti.
eğer pons ve fleischmann deneylerini detaylarıyla anlatmış olsalardı, gerçekten bir soğuk füzyondan mı söz edilip edilmediğini anlayabilirdik. iki bilim adamının da açık davranmamaları mali çıkarları açısından gerekliydi: eğer başkaları da deneyleri tekrarlayabilselerdi, o zaman bu iki şahıs -ve tabi utah üniversitesi- soğuk füzyon için patent alma şanslarını kaybedeceklerdi. soğuk füzyon yeni bir güç kaynağı olduğu için, başarılı olursa, patenti alanları zengin edecekti. fakat, bir icat mükemmel duruma getirilmeden veya nasıl çalıştığı tam olarak anlatılmadan, sahibine patent alma hakkı verilemez.
para, başka yönlerden de bu olayda hayli önemli role sahipti. birinci konu şu: basın konferansının öncesinde ve sonrasında, pons ve fleischmann'ın çalışmasına bir sır perdesi inmişti. bu iki bilim adamı diğer füzyon araştırmacılarından kendilerini soyutladılar. soğuk füzyon üzerine uzmanların görüşlerini almadan, buluşlarını halka açıkladılar. utah üniversitesi'nden olmayan pek çok fizikçi, basın açıklamasından önce araştırmadan haberdar bile değildi. pons, fleischmann ve diğer utah üniversitesi görevlileri, araştırmanın patentini alabilmek için gizliliği gerekli gördüler. ikincisi, pons ve fleischmann sonuçlarını bilimsel bir toplantıda açıklamak yerine, bir basın konferansında ortaya koymayı tercih ettiler; çünkü patenti garantilemek ve saygınlık kazanmak onlar için her şeyden önemliydi. halka yapılan açıklama, bilimsel eleştirinin önüne geçti ve araştırmanın diğer bilim adamları tarafından dikkatlice incelenmeden kamuoyuna aktarılmasına neden oldu.
olay pek çok etik soruyu da beraberinde getiriyor. pons ve fleischmann sonuçlarını bir basın konferansı yoluyla mı açıklamalıydılar? diğer bilim adamlarıyla daha yakın bir ilişki içinde mi çalışmalıydılar? deneyleri için daha detaylı bir açıklama mı getirmeliydiler? pons ve fleischmann -ve utah üniversitesi'ndeki diğer görevliler- para ve prestij yerine özene ve gerçeğe mi önem vermeliydiler? soğuk füzyon kendini kandırmadan ibaret sahte bir olay mıydı ve daha iyi bir araştırma gerektiriyor muydu? bu araştırmadaki dikkatsizlik, bilimsel ihmalle aynı şey miydi?