maya angelou
annem bana sık sık, insanların "nasılsın?" diye sorduklarında aslında gerçekleri duymak istemediklerini düşündüğünü söylerdi. ona göre bu soru dünyanın her tarafında binlerce dilde soruluyor ama çoğu insan bunun sadece bir sohbet başlangıcı olduğunu biliyordu. kimse gerçekten bir cevap duymayı beklemiyor ve hatta "dizlerim sanki kırılmış gibi ağrıyor; sırtım da o kadar acıyor ki, oturup ağlayabilirim." gibi bir gerçeği bilmek istemiyordu. bu tür bir cevap sohbet durdurucu olurdu. sohbeti başlamadan bitirirdi. o yüzden hepimiz, "iyiyim, sağol; sen nasılsın?" diyorduk.