25.06.2012

juan de zumarraga

alberto manguel

peder juan de zumarraga, 1468'de ispanya'nın durango şehrinde doğmuş, bask ülkesinde aranzazu fransisken manastırında okumuştu. engizisyon'un en kutsal dairesi'ne getirilince imparator v. charles'tan aldığı ilk engizisyon görevi, ispanya'nın kuzeyindeki "biscay cadıları"nı ele geçirmek olmuştu. zumarraga gösterdiği başarıyla kendini öyle bir kanıtladı ki çok geçmeden seçilmiş piskopos olarak meksika genel valiliği'ne getirildi.

zumarraga 1536'dan 1543'e dek yedi yıl boyunca meksika engizisyon mahkemesi'nin başkanlığını yürütmüş, bu sürede dinin acemisi yerliler için bir ilmihal kitabıyla misyonerlerin yararlanması için hristiyan öğretisinin kısa elkitabını yazarak kutsal kitap'ın birçok yerli diline çevrilmesini gözetip denetlemiş; ayrıca tlatelolco'da soylu yerlilerin oğullarına "iyi hristiyanlar" olabilmeleri için latince, felsefe, retorik ve mantık öğretilen colegio de santa cruz'u kurmuştu. ne var ki zumarraga'nın adı meksika tarihini derinden etkileyen iki karşıt olayla ilişkilidir: yeni dünya'da ilk matbaa makinesini kurmaktan ve aztek imparatorluğu'nun zengin edebiyatının çoğunu imha etmekten sorumluydu.

zumarraga 1533'te ispanya'ya yaptığı yolculuk sırasında meksika'da bir basımevi kurmak için kendisine yardım etmeye istekli birini bulmak amacıyla seville'deki bazı matbaaları ziyaret etmiş ve kitap basımı konusunda zengin deneyime sahip yahudi dönmesi jacopo cromberger adındaki bir adamla anlaşmıştı.

zumarraga'nın engizisyon üyesi olarak yükümlülüğü, katolik kilisesi'nin düşmanı olarak görülen kim varsa -putatapanlar, zina yapanlar, tanrıtanımazlar, cadılar, lutheranlar, mağribiler ve yahudiler- aramak ve hepsini cezalandırmaktı, o da bunu görülmedik bir gaddarlıkla yerine getiriyordu.

zumarraga'nın bir yandan kitap üretirken diğer yandan onları imha etmesi arasındaki çatışkıyı anlayıp anlamadığını da bilmiyoruz. engizisyon mahkemesinin başkanlığına atanmasından kısa bir süre sonra elinde azteklerin dinsel nesneleri ya da yaldızlı kitapları olduğundan kuşkulanılan kişileri arayıp taramak için koloninin en ücra köşelerine ordularını göndermişti. rüşvet ve işkenceyle önemli sanat koleksiyonlarının yerini ve aztek ileri gelenlerinin sakladıkları bütün yerli kütüphaneleri ortaya çıkardı. sonunda elçilerine toplattığı şaşırtıcı çokluktaki resim ve kitabı tlatelolco'daki pazar yerinin ortasına istifleyen zumarraga, hepsini ateşe vermişti. görgü tanıklarının dediğine göre ateş günlerce ve gecelerce sönmemişti.

daha aydın olan bazı ispanyolların çabaları sayesinde kayıplar hakkında aşağı yukarı bir fikir sahibiyiz: teolojisi, şarkıları, öyküleri, tarihsel kayıtları, felsefe ve kehaneti, bilimsel incelemeleri ve astronomik haritalarıyla evren hakkındaki karmaşık görüşler.

ispanyol dominikenlerinden diego duran, 1588'deki ölümünden kısa bir süre önce yazdıklarında, yeni dünya'nın yerlilerinin din değiştirmesini sağlamak için onların gelenekleriyle dinlerini bilmenin gerekli olduğunu savunmuş ve diego de landa ile zumarraga gibi antik kitapları yakanları suçlamıştı:

"başlangıçta büyük bir azimle -ama pek az akılla- antik yerlilerin resimli belgelerinin hepsini yakıp yok edenler yanılıyorlardı. bizi yol gösterecek ışıktan yoksun bıraktılar. öyle ki, yerliler bizim huzurumuzda putlara tapıyorlar, bizse onların danslarında, pazar yerlerinde, hamamlarında, söyledikleri -antik tanrılarına ve efendilerine haykırdıkları- şarkılarda, yemek ve şölenlerinde neler olup bittiğini hiç anlamıyoruz; bunlar bizim için hiçbir anlam ifade etmiyor."