us ermez bir kördüğümde
çağlar çağanlar kış kıyamet üzreyken
yani şu yinelenmez gel geç düğünde
dostluk tohumlarını çatlatırım ben
insan varlığıyla donatılmış evrenim
evet biraz da doğa benim
bir pencere açarım yüreciğime
yediveren güller ışır salkım saçak
leylaklarda gün batar bir hoş olurum
yazı da güzü de o seviyle solurum
elden ne gelir ki bambaşkadır dirilen
bakmayın gülüp geçtiğime
biraz da doğayım ben
bir iş güç edineyim papatyalar akınca
bulutum işte tanyeliyim daha ne olayım
sonra kırkikindi yağmurları, düşlerim üşür
kim istemez ki hep yeniden doğayım
özü kılıçtan keskin biçimi inceden ince
kuytu bir deniz bulsam kumlar üşüşür
ben buncaysam, elbet doğa da bunca
kumruların nabzı hep bende atar
nice çavlanlar köpüklenir içimde
gecenin neden güne dönüştüğünü bilirim de
baharın nerelere göçtüğünü bilemem
otlar çalılar sonra o evrensel ağaçlar
suç yok ki geçmişimde geleceğimde
doğa bende oluşur ve bence yalnız o var