22.07.2008

cumhuriyet

vedat türkali

dünya politikası gündeminin baş maddesini oluşturan ispanya iç savaşı, antifaşist bilinç vermeye çalışanların karşısına faşistleri, faşist eğilimlileri dikmişti bizde de. tutarlı antifaşist politik çizgi izleyen tek günlük gazete tan'dı. tüm ötekiler, sırası geldi mi tan'a dişlerini gösteriyorlardı ya, "tutarlı" faşist çizgide yürüyen tek büyük gazete de cumhuriyet'ti.

faşist ideolojinin ülkemizde mayalanmasında en etkin olmuş yayın kurumu cumhuriyet'tir. tek parti döneminde, sol da sağ da düşüncelerine, önerilerine kemalist iktidar partisinin altı okunu kendi anlayışlarına uygun biçimde yorumlayarak, etkinlik, yasallık kazandırma yarışındaydılar.

cumhuriyet, neredeyse "yarı resmi!" sayılacak biçimde iktidara yakın görülen gazeteydi. milliyetçi-devletçiliğin faşistçe yorumuna uygun ideolojik tutumuyla sivil-asker bürokratları, yarım aydın kalabalığını sürekli etki altında tuttu. savaş yıllarında, özellikle fransa yıkılıp almanlar, en kanlı biçimde balkanlar'a, sovyetler birliği'ne saldırdıklarında, nadir nadi'si, peyami safa'sı, abidin daver'i, hüsnü emir erkilet'i ile tam nazi almanya yanlısı yayın aygıtına dönüştü.

gazete sahibi yunus nadi'nin çok öncelerden, almanlardan parasal çıkar sağladığı konusunda öteden beri var olan söylentileri belgeleyen yeni bulgulardan da söz ediliyor bugün güven'de. bütün gençlik heyecanımızla içinde acılarım yaşadığımız o günler anlatılırken, faşist cumhuriyet'te çıkmış tarihli, imzalı yazılardan, belge niteliğinde örnekler de göstermemize karşın, cumhuriyet'in kalıtıyla övünen bugünkü kemalist "sosyalist", "devrimci" -hanedan dışı- şehzadesi bizi yalancılıkla suçluyormuş! ar damarı çatlamadan böyle bir suçlamaya nasıl kalkışabilir insan? ne diyeyim? allah layığını versin!

asıl sorun kanımca, yıllar öncesi olup bitmişlerin yadsınması değil, pembeli, karalı kâğıtlarla kaplanmış bugünkü kafalarının karanlığında aynı kara tepeden bakışlarının sinsice saklanmakta oluşudur.