5.08.2008

havada bulut yok

cevdet kudret

"günümüzü daha iyi kavramak için dünü iyi bilmek gerekir."

montaigne: sokrates'e, birisi için "seyahat onu hiç değiştirmedi." demişler. o da, "gayet tabii; çünkü kendisini de birlikte götürmüştür." demiş.

yeryüzünde insanoğlunun alışamayacağı hiçbir şey yoktur.

biz insanlar gülünç varlıklarız; zavallı, küçük, aciz.. bulunduğumuz yerden bir karış yükselmek için didinir dururuz. kimisi bir müdür sandalyesi için didinir, kimisi bir umum müdür sandalyesi için, kimisi.. kimisi bütün dünyayı ele geçirmeye uğraşır. oysa dünya dediğin ne? küçücük bir yuvarlak. ya onun içindeki insan? bir zerre bile değil. böyle olduğu halde, daha da küçülmek için elimizden geleni yapıyoruz.

rousseau: insan özgür doğar; oysa her yerde zincire vurulmuştur.

montaigne: şiirin orta hallisi ya da kötüsü için kurallar, ustalıklar bir ölçü olabilir; ama iyisi, yükseği, olağanüstüsü aklın kurallarını aşar.

genç adam dersten sonra bu konu üzerinde uzun uzun düşündü. çocukların kafasına bir sanatın sadece tarihini, tekniğini, türlerini yığmanın verdiği sonucu kendi gözleriyle görmüştü. onlarda şiir yazmak için gereken her şey vardı; yalnız zevk yoktu; zevk denen şey de öğretilemez, sadece sezdirilebilirdi. genç öğretmen, tutması gereken yolu anlamıştı: çocuklara kurallar değil, eserler okutacaktı. okuldaki kitapları görmek için kitaplığa doğru yürüdü.

rousseau: zorbalık yönetimi, uyrukları mutlu etmek amacıyla yönetmek yerine, hükmetmek için onları sefil hale sokar.

maeterlinck: bir felaket haberi verirken son sözcükleri izleyen sessizlikten öyle korkarım ki.. insanın kalbi işte o zaman parçalanır.

hayatında bir kere kötülük etmeyegör, arkandan ikincisi, üçüncüsü, derken çorap söküğü gibi gider. kötülük ede ede insanın sinirlerinin uçları kütleşir, artık zamanla hiçbir şey duymaz olur.

insan kafası ne tuhaf şey! en münasebetsiz bir zamanda en münasebetsiz şeyleri düşünür.

dünyada başarılamayacak iş yoktur. eğer üstüne düşerseniz pekala yaparsınız.

kazanç gökten inmez; bir başkasının kaybından kazanılır.

dostoyevski: ben prensip bakımından bu gibi yardımların aleyhindeyim. çünkü yardım, ıstırabın kökünü kazımaz; bir süre daha sürüklenmesine hizmet eder.

montaigne: dünyanın en yüksek tahtına da çıksak, yine kendi kıçımızla oturacağız.