ahmet altan
yazıya başlamadan önce duyulan ölüm sıkıntısıyla yazıya başladıktan sonra önüne açılan bir cennet bahçesinden giriş ferahlığı arasında yaşanan kısa bir an vardır; ölüm anı gibi bir süre, ruhunun bedeninden ayrıldığını, bir bilinmezliğe doğru uçmaya başladığını duyduğun bir kısa zamandır bu. orada hem bedeninle hem ruhunla inanılmaz bir haz yaşarsın; sonra ruhun bedeninden kopar, cümlelerinin arasında bazen ak bir melek, bazen siyahlar içinde bir zebani gibi dolaşmaya başlar. artık bedenin yoktur; bütün zevkleri, acıları, tutkuları, özlemleri, istekleri ve korkularıyla birlikte terk edilmiştir, bedenin ölmüştür orada. cümlelerden cümlelere dolaşan ruhundur artık, bedeniyle bütün ilişkilerini kesmiş olan ruhun kendi serüvenini yaşar.