alberto manguel
borges için gerçeğin çekirdeği kitaplardaydı; kitap okumakta, kitap yazmakta, kitaplar hakkında konuşmaktaydı. binlerce yıl önce başlamış olan ve asla bitmeyeceğine inandığı bir diyalogu sürdürdüğünü, derinlerde bir yerde biliyordu. kitaplar geçmişi yeniden kuruyordu. "zamanla" demişti bana, "her şiir bir ağıta dönüşür." moda olan edebiyat kuramlarına hiç tahammül edemezdi; özellikle de fransız edebiyatını, kitapları değil de okulları ve çevreleri öne çıkarmakla suçlardı. adolfo bioy casares, tanıdığı insanlar arasında yalnızca borges'in, iş edebiyata gelince "alışkanlıklara, geleneğe ya da tembelliğe boyun eğmediğini" söylemişti bir keresinde bana.
başına buyruk bir okuyucuydu, kimi zaman konu özetleri ve ansiklopedi maddeleri onu tatmin etmeye yeterdi; hatta bir keresinde itiraf ettiği gibi, finnegans wake'i hiçbir zaman bitirmemiş olmasına karşın, joyce'un bu dilsel anıtı üzerine rahatça ders vermişti. bir kitabı son sayfasına kadar okumak zorunda hissetmezdi kendini. kütüphanesi (her okuyucu gibi onun da kütüphanesi, aynı zamanda otobiyografisiydi), olasılık yasalarına ve anarşinin kurallarına olan inancını yansıtıyordu. "ben zevk peşinde koşan bir okuyucuyum: kitap almak kadar şahsi ve muhterem bir konuda, görev duygumun işe karışmasına hiçbir zaman izin vermedim."
corneille ya da shakespeare, homeros ya da hastings'in askerleri: borges için okumak, asla olamayacağını bildiği o adamlar olmanın bir yolu: eylem adamları, büyük aşıklar, büyük savaşçılar.
onun kafa yorduğu şey edebiyattı ve bu çığlık çığlığa yüzyılda hiçbir yazar, edebiyatla olan ilişkimizi değiştirme konusunda borges kadar önemli olmadı. ondan daha maceraperest, gizli coğrafyalarımızda dolaşma konusunda ondan daha atak yazarlar vardı belki. toplumsal acılarımızı ve ayinlerimizi ondan çok daha güçlü bir şekilde belgelemiş, ruhumuzun amazon ormanlarına çok daha başarılı keşif seferleri düzenlemiş yazarlar vardı kuşkusuz. borges bu tür şeyler yapmaya neredeyse hiç kalkışmadı. bunun yerine, uzun yaşamı boyunca, bu diğer araştırmaları okumamız için haritalar çıkardı - özellikle de en çok sevdiği ve onun kitaplarında din, felsefe ve yüksek matematiği içeren fantastik edebiyat dünyasındaki araştırmalar için.