edward evans-pritchard: din; korkunun, kuşkunun, girişim yokluğunun, bilgisizliğin ve ilkel insanın deneyim eksikliğinin bir ürünüdür.
emma goldman: büyük çoğunluk hiçbir şeye sahip değilken bir avuç azınlığın her şeye sahip olması suçtur.
ingrid noll: eften püftendir, eften püften insan elinden çıkanlar.
marquis de sade: bir mucize sayesinde itibar kazanmak için sadece iki şey gereklidir: bir şarlatan ve birkaç aptal kadın.
norman mailer: diğer ruhlarla birlikte yaşanamaz; gerçekten acı bir ruhu olan birini bulmak gerekir, o ruh çirkin ve kötü olsa bile.
remarque: hayatta ilerlemek istersen dış görünüşüne büyük önem vermelisin.
friedrich engels: gelecek dünya savaşı, dünya yüzeyinden yalnız gerici sınıfları ve hükümdar soylarını değil, bütün gerici halkları da silecektir.
stefan zweig: bize en şaşırtıcı görünen şeyler, çoğunlukla en doğal olanlardır.
victor hugo: çocuğunu kaybeden bir anne için yaşanan her yeni gün ilk gün gibidir. bu acı hiç yaşlanmaz. yas giysileri yıpranıp ağarsa da yürek hep karanlıkta kalır.
gogol: baylar, bu dünyada yaşamak can sıkıcı bir şeydir.
chamfort: toplum, çevre, salonlar, dünya denilen şey, sefil bir tiyatro oyunudur; ilgi çekmeyen, yalnızca makineler, kostümler ve dekorlar sayesinde biraz tutunan, kötü bir operadır.