michel bourse
avrupa'daki ırkçı ve yabancı düşmanı olgular gözlemevi 2005 raporunda "etnik azınlıklar"a yönelik adaletsizlikler ele alınmaktadır. çıkan sonuçlar bu açıdan anlamlıdır.
istihdam alanında, "göçmen emekçiler ya da etnik azınlıklara mensup olanlar, en az prestijli iş sektörlerinin en düşük mesleki kategorilerinde orantısız bir şekilde toplanmışlardır." konut konusunda, "azınlık gruplar, göçmenler, mülteciler ve sığınma talebinde bulunanlar ayrımcılık ve ırkçılık biçimlerinin düzenli kurbanıdırlar." eğitim alanında, bu aynı gruplar okullarda en düşük sonuçları alırlar ve "en az değer verilen kurumlarda ve özel eğitim sınıflarında" aşırı kalabalık bir yer tutarlar.
etnik ve ulusal köken üzerine resmi istatistik olmadığından, ayrımcılığı rakamlara dökmenin güç olduğu belirtilir. ancak anketler dolaylı yollarla bunu saptamaktadır ve ayrımcılık testleri gündelik uygulamalarda mevcut olduğunu göstermektedir. almanya'da, fransa'da, büyük britanya'da, özellikle isveç'te, araştırmacılar, gazeteciler; hatta brandenbourg eyaletindeki yabancılar komiseri gibi resmi görevliler işyerlerine çeşitli cv'ler göndererek iş sunumlarına cevap verdiler. bu deneyimler yabancı kökenli adayların kabul edilme şansının diğerlerinden daha az olduğunu doğruladı. birliğe yeni girmiş ülkeler arasında romanyalılar esas kurbanlardır. konut alanında, rapor, kiralık ev sunum biçimlerindeki ayrımcılıkları ortaya koymaktadır: "göçmenler hariç", "renkli kişilere verilmez" ya da "ulusal kökenli olanlara ayrılmıştır". dolaylı ayrımcılıklar arasında, akıl almaz biçimde yüksek kiraları, daha uzun süre beklemeyi, talep edilen gereksiz belgeleri, kefil olan kişiyi reddi saymaktadır. birçok ülkede, doğu avrupa'da romanyalılar aleyhine, batı avrupa'da kuzey afrikalılar, türkler, afrikalılar aleyhine ayrımcılık kuraldır. eğitim alanında, rapor birçok avrupa ülkesinde ayrımcılıkta bir şiddetlenme gözlemektedir.
haberi aktaran le monde gazetesi muhabirinin belirttiği gibi: "rapor bütünü kapsamayı hedeflemiyor. ama, bütünsel incelemenin yokluğunda, bir toplumun genel ortamını gayet iyi belirten çok sayıda küçük olgu sunmaktadır." ayrıca rapor, karma olmayı teşvik etmek için çeşitli yerlerde girişilmiş inisiyatifleri de belirtmektedir. ayrımcılığa karşı mücadele eden örgütler bütün ülkelerde mevcuttur. yasalar, kodlar, sözleşmeler, saygı duyulması gereken ilkeleri belirtmektedir. ama, raporun belirttiği gibi, "tutumlar ve uygulamalar değişmeye hala ihtiyaç duymaktadır."