her yüz kabulü parçalanmayı çağıran eliaçıklık ama
yüzüm yanındadır seninkinin, sırlı camın değerbilirliğinde
imgeleriz birbirimizi içsel yakarıyla, bilirim
sakınmayla ertelediğimiz, gecikmiş an
kurtulsun dilerim kuşkudan; sorusundan gerçek mi gerçek mi
budur çünkü kesen elleri, göğümüzü şaşırtan
alıkoyan yağmur kokan ortardan bedenlerimizi
budur sorgulayan özdeş isteklerimizi, bağlansın mı
bağlansın mı bebekliğe
içinden geçmeyi seçerken bir durallığın
ürkünç devinimine zincirlenme korkusu; o esriten kızıl değişimin
şimdi gözyaşı ve endişe küplerini gizliyor aşk, kanadında
bilemediğimiz ayin, şarkılarını bekletiyor dil için
kaçtığımız her kare duvarına ekleniyor yuvarlak
avlunun, üçgenleri yok ederek sonunda tutsak edileceğimiz