sabah şarkısını arı kovanından süzmüş
nergisler su sızdırıyor hayat duvarlarından
gün başladı başlayacak
bırakmış kendini yokuş aşağı
süzülmüş fısıltılar eşliğinde
başının üstünde kelebek sürüsü
bir yere doğru koşuyor kuşlar
güneş parçaları dökülüyor eteklere
dere ikiye bölünüyor
aşk içinde
unutmuş dünyayı ve zamanı
kendine dönüyor bisiklet devri
arıların fısıltısı kuşların çığlığıyla
anlatıyor geçişini
uzaktan uzağa kusursuz rüzgar
konuşuyor
bir genç kız çırılçıplak soyunduysa
söyleyecek sözü kalmamıştır demişti balzac
yeni evli bir kadın bisiklete binerse
yararak ilerlerse sisleri ve sabahı
böyle olmuştur ancak