8.12.2008

düşünceler

bertrand russell

istedikleri şeylerin para ile alınacak şeyler olması bakımından, insanların çoğu materyalisttir.

devlet, başlangıçta yabancıları öldürmek için kurulan bir düzendir; başlıca amacı budur. devletlerin yaptığı başka işler de vardır tabi. bir parça eğitim de yaparlar ama, bu eğitim sırasında gençlere yabancıları öldürmenin iyi bir şey olduğu inancını vermek için de bir hayli çalışırlar.

insan kanına susamış delilerin birbirlerini öldürmeleri iyi bir şeydir ama, aklı başında insanların o sırada yanlarında kalmamaları gerekir.

herhangi bir işi iyi yapmak mutluluk getirir insana.

eğitimin çok büyük zararları oldu. insanların okuma yazma öğrenmemelerinin daha iyi olacağını düşündüğüm anlar oluyor. hayalimde, hepsi gürbüz, hepsi akıllı, hiçbiri ezmeyen, hiçbiri ezilmeyen bir mutlu insanlar dünyası gördüğüm oluyor. çünkü, büyük çoğunluk okuma yazma öğrenince, propagandaya açılıyor ve her memlekette propaganda devletin eline geçip devletin istediği gibi oluyor; devletin istediğiyse, sizi öldür dediği zaman öldürecek duruma sokmaktır.

yaptığınız şey başkasına zarar vermediği sürece, kötülenemez. bir cinsel ilişkiyi, sadece eski bir tabu kötülüyor diye kötülememeli. zarar verip vermediğine bakmalısınız. başka her konu gibi, cinsel ahlakın da temeli budur.

can sıkıntısı bir zeka belirtisidir ve önemi çok büyüktür.

bilim bildiğimiz şeyler, felsefe de bilmediğimiz şeylerdir. onun için de, insan bilgisi ilerledikçe, sorunlar felsefe alanından bilim alanına geçer.

ben şimdiye kadar kendime sadece mantıksal atomist demişimdir. ele aldığınız herhangi bir konunun özüne varmak için, tutulacak yol çözümlemedir. her şeyi çözümleye çözümleye, öyle bir yere gelirsiniz ki, orada artık çözümlenemez şeyler çıkar karşınıza. işte, bunlar mantıksal atomlardır. bunlara, nesneleri meydana getiren idealar (kalıplar) diyebiliriz.

toprağında büyük ölçüde petrol bulunan ufak bir ülkenin bu petrole tek başına sahip olması biraz saçmadır.

yoksulluk, bilgisizlik, saatlerce çalışıp didinmek, yerinden işinden güvenli olmamak gibi kötü koşullar içinde yaşayan insana gerçekten özgür denemez. böyle bir insan hayatını dilediği ve layık olduğu şekilde geçiriyor olamaz. özgürlük denince şu dört öge de bulunmalıdır: ulusça, hukukça, bireyce ve ekonomik özgürlük.

bir suçsuzun cezalanmasındansa, doksan dokuz suçlunun cezadan kurtulması daha iyidir.

iyi bir yönetimde güç, sınırlı olarak, kontroller ve dengelerle uygulanır; kötü yönetimdeyse, gücü engelleyen hiçbir şey yoktur.