ihsan oktay anar
ibni parmen adındaki filozof fisagorcular denilen cemaati terk etmiş; fakat onların ilginç bir fikrini reddetmemişti. fisagorculara göre zamanın sonsuz olmasının yegane yolu onun döngüsel olmasıydı. risalede bu bahsi izah etmek için şöyle bir örnek verilmişti: söz gelimi amr, belli bir tarihte doğup zamanla büyüdüğü vakit zeyd ile arkadaş olduktan sonra, arkadaşına ihanet ederek onun tarafından öldürüldüğünde, zaman döngüsel olduğu için tekrar doğacak, yine zeyd ile karşılaşacak, yine ona ihanet edecek ve yine öldürülüp yine doğacaktı. bu döngü sonsuza kadar sürecekti. işte, zaman döngüsel olduğu için sadece geçmişi değil, geleceği hatırlamak da mümkündü. kısacası hatırlama ile kehanet aynı şeydi. öte yandan, filozof aristatalis gözler nasıl ki ışığı ve kulaklar da sesi algılıyorsa, hafızanın da zamanı algıladığını ileri sürmüştü. müridinin yazdıklarına bakılırsa, ibni parmen de hafızanın, tıpkı göz ve kulak gibi bir duyu organı olduğunu söyler görünüyordu. bununla birlikte hafıza geçmişi ve geleceği de algılamaktaydı.