8.11.2008

köylüler

hacı tonak

"o uzaklarda, tarlalarında çalışır gibi görünen köylü kardeşlerimizin hepsinin önceden silahlandırılmış olduğunu nereden bilebilirdik? çok kurnazdılar doğrusu. bunu sonradan öğrenecektik. kahrolacaktık."

bir süre sonra köye vardık. köylüler jeep'in çevresini sardılar. arabadan inince söverek üzerime yürüdüler. beni linç etmek istedikleri belliydi.

"dağılın!" diye bağırdı yüzbaşı.

çevremi saran erlerin arasında yürürken, yüzbaşıya yaranmaya çalışan köylülerin davranışlarında ikiyüzlü bir şeyler var gibiydi. ben de köyde büyüdüm, köyden geldim; ama oldum bittim sevemedim köylülüğü. baktım da yüzlerinde erkekçe olmayan bir şeyler vardı.

bir duvarın dibine götürdüler. önce orada beni kurşuna dizecekler sandım, duvarın önünde.

"kimseyi yanaştırmayın yanına!" dedi yüzbaşı, yürüdü gitti.

köylüler, erlerin ötesinden bana, vahşi bir hayvana bakar gibi bakıyorlardı. beni daha yakından görebilmek için itişip kakışıyorlardı. erler beni bırakmışlar, şimdi köylülerle uğraşıyorlardı.

birden gençten bir köylü, erlerin arasından sıyrıldı, üzerime geldi, elindeki sopayı kafama indiriverdi.

yerden doğrulup kalkınca, ansızın bacağına, kaval kemiğine olanca gücümle bir tekme savurdum, sonra da tükürdüm suratına.

deliye döndü köylü. çıldırdı, yeniden toparlanıp saldırdı üzerime. omzum kırıldı sandım. sopa iki parça oldu omzumda. sonra köylülerin tekmelerine erlerin de tekmeleri yumrukları karıştı, yığıldım duvarın dibine.

***

'hemşerim' ahmet'le metin mi? onlar da çatışmadan kaçıp kurtulabilen iki kişi. ama hemen ertesi gün yakalanıyorlar. hem de pisi pisine.

yine köylüler.

kaçıp dağda gezinirlerken köylüler çıkıyor karşılarına. yakalıyorlar bunları, alıp köylerine getiriyorlar. yok, inekli köyü değil, bir başka köy bu defa.

köylülerle oturup bütün bir gün konuşuyorlar. köylüler yargılıyor bunları. sonra akılları yatmıyor. götürüp askerlere teslim ediyorlar.

bizden bir gün sonra yakalandılar.

***

"sinan'ları da köylü ihbar etmiş. köylü ihbar eder. ihbar etmesinin gerçek nedeni şu: görüp de ihbar etmediğini bir başkası öğrenir de onu ihbar eder diye korkuyor köylü. yani ihbar edilmekten korktuğu için ihbar ediyor.

ihbarcı kim olursa olsun cezalandırmamız gerek. köy mü basılacak, basmalısın. ihbarcıyı yakalayıp hem de bütün köylüye yargılatıp cezalandırmamız gerek. ama bizde yok böyle bir şey. çünkü devrimci terörü kurmamışız daha. bunu yapmadığımız için köylü sırtını bize dayamıyor ve çekinmeden bizi ihbar edebiliyor." (mehmet asal)