her olayda bir kenara çekilenler gerçekten de bir kenarda kalacaklardır. yaptıkları işlerin gizli kalmasını isteyenler, bunda başarıya ulaşacaklardır. kimse, onların varlığıyla tedirgin olmayacaktır. bir gün öldükleri zaman, arkalarında küçük bir iz, bir anı, bir gözyaşı, bir eser bırakmadan yok olacaklardır. gazetedeki ölüm ilanı bile yedinci sayfada bir kenarda kalacak, kimsenin gözüne çarpmayacaktır.
hayattan çıkarı olmayanların ölümden de çıkarı olmayacaktır. ölüm bile onların adlarını duyurmaya yetmeyecektir. herkesin mezarında güller ve menekşeler büyürken onların mezarlarını otlar bürüyecektir. mezarları bir kenarda kalmasa bile büyük ve muhteşem anıtların arasına sıkışıp kaybolacaktır.
cennetteki muhallebicide de garson onlarla ilgilenmeyecektir. ağız tadıyla bir keşkül yiyemeden masadan kalkacaklardır. gene de garsona bir bahşiş bırakmak zorunda kalacaklardır.
hayattan çıkarı olmayanların hayatı çıkmaza sürüklenecektir. kendi beğenmişliğinin cezasını daha bu dünyadan çekmeye başlayacaklardır. sıkıntılarını kimseyle paylaşmayı bilmedikleri için, yalnız başlarına ıstırap çekeceklerdir. duygu alışverişinden nasipleri olmayacaktır. duygusuz, hareketsiz, tatsız bir hayat yaşadıkları sanılacaktır. ıstırapları, ne yüzlerindeki çizgilerden, ne de saçlarının beyazlaşmasından anlaşılacaktır. çektikleri acılarla, yüzlerinin buruşmasına, saçlarının beyazlaşmasına izin verilmeyecektir. güldükleri zaman sevinçli, ağladıkları zaman kederli oldukları sanılacaktır. hayattan çıkarları olmadığı da asla kabul edilmeyecektir. böyle bir yanlışlığa düşülmeyecektir.
aslında hayattan çıkarları olduğu ispat edilecektir. çıkarlarını korumak için canları çıktığı halde, bunu beceremedikleri için, çıkarlarıyokmuşdabirşeybeklemiyormuşçasınagillerden göründükleri yüzlerine vurulacaktır. onlar da bu saldırılara bir karşılık bulamayacaklardır. kendilerini yokladıkları zaman, bütün ileri sürülenlerin gerçek olduğunu, hayatlarını boş yere harcadıklarını, ne yazık ki artık çok geç kaldıklarını onlar da açık ve seçik olarak göreceklerdir. işte o anda dahi, delice bir harekette bulunmalarına, anlamsız bir hayatı anlamlı bir şekilde bitirmelerine göz yumulmayacaktır. kendilerini öldüremeyeceklerdir. onlara anlatılacaktır ki, böyle bir davranış bütün yaşantılarıyla çelişki içindedir, gerçekle bir ilgisi yoktur.
kendilerini öldürürlerse, onlar hakkında varılan isabetli yargıları çürütmek için gene boş bir çaba göstermiş olurlar. bu hiçbir şeyi değiştirmez. onlar, bu rezilliğe de katlanarak sürünmeye devam edeceklerdir. hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkan var mıdır? hayattan çıkarı olmamak, hem tanrının hem de insanların gözünde affedilmez bir suçtur; gelişip yayılmaması için gerekli her türlü tedbir alınacaktır. bütün tarih, bütün iktisat, bütün sosyoloji, bütün psikoloji, kısaca bütün lojiler, hayatın çıkarcılığa dayandığını göstermek için yırtınacaklardır, yırtınmalıdırlar. "ben çıkarıma bakarım." diyeceksiniz. bunun için "babamı bile tanımam." diyeceksiniz. kimseyi tanımayacaksınız; hele hayattan çıkarı olmayanları hiç!