james lull
insanların hangi müziği tüketeceği, gerçekte müzik ve kitle iletişim endüstrilerinde görev yapan profesyonellerden başka bir şey olmayan bir dizi vekil tüketici tarafından belirlenir.
müzik, kültürel bir olay ya da ürün olarak tek başına var olabilen (konser, sokak yorumu, kendi kendine söyleme ve çalma, plaklar, kasetler, kompakt diskler vs.); bir başka araç için içerik odağı olarak işlev gören (radyo, müzik klibi, bazı filmler) ya da bir başka eserin ya da etkinliğin genel estetiğine ve anlamına katkıda bulunan (televizyon ve sinema için fon müziği, kilise ayinleri, düğünler, cenaze törenleri, sportif olaylarda eşlik unsuru vs.) benzersiz bir sembolik anlatım biçimidir.
dans; kişinin kendisine, bedenine, topluluğa ve diğer insanlara yönelik tutumunu yansıtır ve bu yönüyle kültürün fiziksel dışavurumudur.
plak yapımcılığının kendine özgü bir özelliği vardır: kar'a geçme noktası bir kez aşıldıktan sonra, kar birikimi de baş döndürücü bir hızla artar. kopyalama masrafları orijinal master disk veya bandı üretme masraflarının küçük bir parçasını oluşturur. bundan çıkan sonuç, bir eserin büyük miktarlara ulaşan satışının, maliyetini karşılar türden bir yığın eserin satışından çok daha fazla kar getirdiği ve büyük miktarlarda satış yapabilmek için harcanan paraların da zorunlu harcamalar olduğu gerçeğidir. büyük miktarlarda satış yapabilmek için hiçbir promosyon harcamasından kaçınılmamasını öngören bir mantık gelişti. böyle bir riski ancak büyük plak şirketleri üstlenebilirdi ve strateji de bir yıldız sistemine, popülerliği zaten garantiye alınmış sanatçılara dayanıyordu.
radyo endüstrisinde karar alıcı makamını işgal edenler gerçekte çok kudretli insanlardır. besteciler, sanatçılar, yapımcılar, plak şirketi yöneticileri ve plak tanıtımcıları tarafından alınan kararlar büyük ölçüde radyo endüstrisinin ne istediği hesaba katılarak alınmaktadır.
hook, bir şarkının tekrarlanan ve en kolay hatırlanan bölümüne denmektedir. dinleyiciler şarkının ezgisini düşündüklerinde çoğunlukla bu bölümü hatırlarlar. pop müzik çengellere yaslanarak "iş" gördüğünden, hemen her parçada böylesi bir çengele rastlamak mümkündür.
müzik klibi, müziğin görsel anlatımının estetik ya da ticari açıdan iyi sonuç vermeyeceğini öngören kehanetleri yıkarak birdenbire ortaya çıktı. müzik klibi yaratıcıdır, heyecan vericidir, tartışmalıdır ve artık dünyanın her tarafında kabul gören bir popüler kültür biçimi haline gelmiştir. bu sürekli kendini yenileyen olgu popüler müzik tarihinin en önemli gelişmelerinden biridir.
d.s. miller: mtv formatı bir yandan izleyicinin gözünde bir dizi olası (rekabet eden) gençlik altkültürünü ve yaşam tarzı seçeneklerini yakınsaklaştırma gibi "şairane" bir işlev yorumlanan, öte yandan bu altkültürler arasında arabuluculuk yapmakta ve izleyiciyi tüketim etkinliğine katılmaya itmektedir. bu anlamda mtv muhalif kültürün unsurlarını gürbüzleştirerek ve emerek hegemonya sürecinde bir arabulucu olarak işlev görür ve en sonunda bunların bir tüketim toplumunun egemen kurumlarıyla olan ilişkilerini meşrulaştırır ve doğallaştırır.