başımsın baş eğmeyeceğim
gücümsün darmadağın
savaşıyorsam dişimle tırnağımla
bil ki bu sensin
geceleri bambaşka bir adam oluyorsam
karışıksam kendimden yelimden kaçıyorsam
içimde anlamadığın bir beethoven fırtınası
ben bu fırtınayı yıllardır tanıyorum
yıllardır kendimi taştan taşa ama anlayamazsın
bu beethoven fırtınası bu ölüm bu ürkünç
tarlalar var bu fırtınada fabrikalar umutlar
dilsiz anlaşmalar var erkekçe davranışlar
ben bu fırtınayı yıllardır yaşıyorum
yüzükoyun kentlerin alacakaranlıklarında
duymazdım durgun suların bezgin türkülerini
alışmak ölümün bir başka adıymış bilmezdim
orda da akşamlar olacak allı'nın kızı
kanlı mendil gibi ağustos akşamları
şu benim çektiklerimi görmeyeceksin
belki yanında başkaları olacak
belki düşlerine bile girmeyeceğim
gün oldu acıların şiirini yaşadım
gün oldu zehir gibi gibi yokluğunu yaşadım
bana sen ne diye duyurdun yalnızlığımı
ne diye gurbet gibi mısralarıma sindin
dokunsan parmaklarıma tutuşacağım
yolumun üstünde bir top temmuz -sen ne çok sevilgensin
ey tutsak kırmızım benim, emzikli dalım, kavgabayrağım ey
anamın toprak ağırlığı, yaramın dişikurdu, sabahım
sen ne çok temmuzsun ey tükenmeyen -ey benim köprülü suyum
diri yanım, susuzluğum, mapusanem, zincirim, kızgın arefem benim
aktıkça büyüyen sulardı benim şarkılarda aradıklarım