salah birsel
her şahın işi, eninde sonunda iyi bir piyade ile biter.
insanların kimisi ışık alırsa, kimisi de ışık verir. annapurna tepesi'ne tırmananlar, amazon nehri'nin kaynaklarına yürüyenler, nyiragongo yanardağı'nın kükürdüne belenenler, ışık verenler kesimindendir. bu ışıkçılar yüz bin yıl zaman geçinceye değin, gece ve gündüz ter dökerek sayısız bilgi ve sevgi tarlalarını harmanlarlar, dünyanın afrika menekşesi'ni açtırmak için uğraşırlar. yaptıklarından da hiç usanç ve sıkıntı getirmezler. çünkü içlerinde hem şevk hem şavk vardır.
anlayış bilimi, bilgeler bilimidir.
cenap şahabettin: feministlerimiz kanımca aldanıyorlar. kadın hiçbir zaman gerçek özgürlük aşığı olmamıştır. o, zinciri sever; ama altın gibi parlak, ateşli ve gönül alıcı olmak koşuluyla. çarşafından çıkmaya çalışıyorsa, kozasından fırlayan kelebek gibi daha çabuk avlanmak, bir avuçta tutsak olmak içindir. kadının kollarındaki kelepçeyi kırsanız belki de "bileziğimi zedelediler" şikayetinde bulunur. ben kadınların başlarını pek sıkı fıkı örtmelerinden yana değilim; içi boş bir şeyin üstünü örtmekten ne çıkar?
zulüm öyle kolayca ucundan tutulup kaldırılabilecek nesnelerden değildir. zulmü kaldıran kişi çokluk yok ettiği zorbalık yerine kendi zorbalığını eker. bunu istemese de yapar. kaldı ki insanlar zalimliğe teşne ve fişnedir. ona duydukları yakınlığı hiçbir şeyin karşısında duymazlar. gerçi ilk bakışta onu tepizliyor ve horluyor ayaklarına yatarlar ama bu, gerçekte zulüm ve ayrıntılarını daha iyi tanımak, pundunu getirdiklerinde de ona binmek içindir.
şeyhülislam musa kazım efendi: birkaç kadınla evlenmek elbet zorunluluklardandır. hayvanlarda da bu durum görülüyor. islamdan önce çok eşli evliliğin sınırı yoktu. islam dini 4 eşten yukarısına izin vermedi. çok eşli evliliğin yararları nüfusu çoğaltmaktan başlar. eşleri hasta olan erkekleri fuhuş yoluna sapmaktan korur. evde kocayan kızkurularını, dulları erkeksizlikten kurtarır. işte görülüyor ki, kadınların örtünmesi sorununda olduğu gibi, birden çok kadınla evlenmek konusunda da insanlığa ve uygarlığa aykırı bir şey yoktur.
aşkı içersen ayrılığı da içersin.