star olmanın siyah giysisi
leke gibi duruyor üstünde
dikensi büyüsüne kapılan
gidiyor
rastlantısallığın büyülediği güç
kendini ışıtıyor sende
büyüyor leke, dağılıyor
vakti yoktur ölüm gibi
vaktinden evvel star olmanın
olunur ya da ölünür
sis kadar dalgın bir kimsesizlik içinde
dikensi büyüsüne kapılan
gidiyor
geçiciliğin mutlak hakimiyetiyle
günübirliğin sonsuz çekiciliği
takvim sahibinden ezber istiyor
zaman kendi ayin oyuncaklarını yanında getirir
oynayalım diye
sırf amblemi uğruna satın alınabilen
şeylerin ve sarışınların cenaze törenleri
ölü ya da diri veraset ilamları
dönemin dini, magazinin
hakiki yanları bu, ta amerika'dan bile görünen
eşya ve kalıplanmış sahne bilgisi
sonsuz geçiciliğin kalıcı repertuvar değeri
borsa hayat hikayesi ve kefil istiyor
bazı yalnızlıklar haysiyettir
her şey para tarafından çürütülürken
sesinin çekirdeğinde
garaj duyarlığı
dünyaya atılan ilk çığlığın
hançeresinde sakladığın gençlik ve isyan
kağıt olup borsada yükseliyor
varlığına dağılan leke
giysini ele geçiriyor
dalgın bir çıplaklık içinde
bir hayat kaç insan ediyor
dikensi sorusuna kapılan
büyü
gidiyor
gidiyor
aşk, nefret bilgisi gerektirir en çok
alt kattakiler iyi biliyor
sınıf ilişkilerinin beyaz intikamı
simgen yaşlanıyor senden önce
yeniyetmelikle yetişkinlik
arasında karanlık seslerin
açık sınırları
gücün koridorlarında sıkıştırıldığın hayat
ankesörlü telefondan arayacak olan birini bekliyor
sıradanlığın özgürlüğünü istiyorsun
gücün karakollarından
yüksek kefaletle serbest bırakılıyorsun
hiç tanınmamış biriyken
birden adın, çocukluğun, psikolojin oluyor
ve bu her yerden görülüyor
gövdelerini ve zamanlarını
boşa harcadığın herkes
senden özür bekliyor
bazı sesler zamanından önce atılır
kendi yankısının üstüne
hızın politikası erken imha eder hedefi
kendini gürültüye getirdiğini
şimdi herkes biliyor
bir tek sen kapanıyorsun
içi boşalan kristal kürenin ardında bıraktığı hikayeye
kendi uzayının saydam çaresizliğinde
ölü yıldız karanlık kütle
yeniden ışımayı heceliyor
kendi ekseninde umutsuzca dönerek
gidiyorsun
gidiyor