yeni bir kentin iyileştiremeyeceği hastalık yoktur.
tüm hayatınızın kontrolünü kaybetmeye başlayınca kendinizi iyi olduğunuz şeye verirsiniz.
canavarlar, uzaylılar, hayaletler. hiçbiri gerçek değil. bunu gerçek bir insanın yapabileceğini düşünmek çok kötü geleceğinden hayal gücümüz, bunu kaldırabilmenin daha kolay bir yolunu yaratır. fakat bir kez gerçeği öğrendik mi en güçlü hayal gücü bile bizi koruyamaz.
hiçbirimiz, kimliğimiz tamamen ortaya çıksın, hatalarımız ve zayıflıklarımız gözler önüne serilsin istemeyiz.
bir adamı öldürebilir, cesedini parçalara ayırabilir ve letterman'ı seyretmek için zamanında eve yetişebilirim. ama kız arkadaşım kendini güvensiz hissettiğinde neler söylemem gerektiğini bilemiyorum.
kız kardeşim, dünya onun nasıl da incinebilir olduğunu görmesin diye rol yapıyor. bense dünya hiç de incinebilir olmadığımı görmesin diye.
insanların birbirleriyle etkileşirken yapmacık davrandıkları olur. ama bana öyle geliyor ki benim tüm insani ilişkilerim yapmacık. üstelik bunu da çok iyi beceriyorum. ve sanırım benim omzumdaki yük de bu.
hiçbir konuda duygularım yoktur.
başına gelmiş olanı değiştiremezsin. ama onu en iyi biçimde kullanabilirsin.
bulmacaları severim. ama hiçbir şey insanı bulmacanın parçalarını bir araya getirip de onun hala bir anlam ifade etmediğini görmek kadar hayal kırıklığına uğratamaz.