4.12.2009

ihanet

mehmet rauf

ona bakarak bu gözlerin, bu dudakların, böyle kirli ihanetlerin kadını olmadığını düşünmek, bütün o kadar zamandır hayran olduğu melekliğini düşünmek istiyor, "nasıl olur? başkaları için peki fakat onun için olacak şey değil." demeye uğraşıyordu. onun her günkü hayatını göz önüne getirerek bu hayatta öyle ihtimaller olmadığını tekrar ediyordu. fakat o sorular, o hain sorular tekrar kulaklarına, tekrar ruhuna sokuluyor, sürüp gidiyordu. "kadın değil mi?" diyordu. onları ne zaman insan kâfi derecede anlamış, tanımış olurdu? görünürde bir sebep, bir işaret yoksa bile herkes bilmez miydi ki kadınlarda böyle şeyleri gizleyebilmek için ne haince kabiliyetler, kolaylıklar, ne başarılar vardır. sebep? lakin kadınlara sebep sormak kadar budalalık olur mu? bu onlar için bir ihtiyaç, aldatmak, ihanet etmek doğal bir hayat görevi gibi değil midir? ah, onlar böyle pisliklerle aldattıklarına, kendilerine, büyük, temiz ruhlarına aldananlara acaba nasıl bir nazarla bakarlar yarabbim!