1875'te melton mowbray'de, "az bulunur ve değerli" eşyaların yer aldığı bir açık artırmada, büyük büyükbabam, arkadaşı m'nin eşliğinde, 1873'te horsemonger hapishanesi'nde ölmüş olan kaptan nicholls'ın penisi için pey sürdü. penis, otuz santim uzunluğunda cam bir kavanozun içinde bulunuyordu ve büyük büyükbabam o gece günlüğüne onun "güzel bir şekilde korunmuş olduğunu" not etmişti. açık artırmada aynı zamanda "müteveffa lady barrymore'un adı konmayan parçası da satışa çıkarılmıştı. bin elli şiline sam ısraels'e gitti." büyük büyükbabam her iki parçaya bir çift olarak sahip olma fikrine eğilim duyuyordu; ancak m. onu bu düşüncesinden caydırdı. bu, dostluklarını mükemmel bir biçimde kanıtlıyor: kolay heyecana kapılır bir düşünce adamı olan büyük büyükbabam ile açık artırmalarda ne zaman pey sürüleceğini bilen eylem adamı m.büyük büyükbabam altmış dokuz yıl yaşadı. bunun kırk beş yılı boyunca, her günün sonunda, yatmadan önce oturdu ve düşüncelerini bir günlüğe yazdı. dana derisiyle kaplı ve kırk beş cilt olan bu günlükler şimdi masamın üstünde duruyor; solda, cam kavanozun içinde kaptan nicholls oturuyor. büyük büyükbabam, babasının bir icadının, birinci dünya savaşı'nın patlak verişine kadar patentinden elde ettiği gelirle geçiniyordu. büyük büyükbabam dedikodudan, rakamlardan ve kuramlardan hoşlanırdı. tütünden, iyi porto şarabından, şaraplı tavşan yahnisinden ve ara sıra da haşhaştan hoşlanırdı. kendini bir matematikçi olarak görmekten hoşlanırdı. gerçi hiçbir zaman bir işi olmamış ve hiçbir zaman kitap yayımlamamıştı. hiç yolculuk da etmemiş; hatta öldüğünde bile, adı the times'ta çıkmamıştı. 1869'da, ingiliz yabani çiçekleri üzerine pek de değer verilen bir çalışma olmayan bir kitabın ortak yazarlarından peder toby shadwell'in tek kızı alice ile evlendi.
büyük büyükbabamın çok iyi bir günlükçü olduğuna inanıyorum ve günlükleri yayıma hazırlamayı bitirip onlar yayımlandığında, eminim ki büyük büyükbabam hak ettiği ilgiyi görecektir. çalışmam sona erdiğinde uzun bir tatil yapacağım; soğuk, temiz ve ağaçsız bir yere gideceğim, izlanda ya da rusya bozkırlarına. bütün bunların sonunda, eğer mümkün olabilirse, karım maisie'den boşanmaya çalışacağımı düşünürdüm; ama şimdi buna hiç gerek yok.