4.03.2010

bir bilimadamının romanı

oğuz atay

"iyi bir hayat hikayesi yazmak, bir hayat yaşamak kadar zordur."

newton: başkalarından daha ilerisini görebiliyorsam, bunu, devlerin sırtına çıkmama borçluyum.

"düşünmek, en çok enerji kullanılmasını gerektiren fiziksel bir olaydır. bu enerjiyi bulamadığı için veya kullanma külfetine doğuştan istekli olmayan insan yavrusu ise, böyle bir işe karşı daima tembellik içindedir. her fırsatta ondan kaçmanın yolunu bulur. onun için, düşünme sporu ile bu işe alıştırılması ve düşünme sanatını öğrenmesi gereklidir."

"herkes hafızasından, hafızasının zayıf olduğundan kolaylıkla şikayet eder; fakat asla zekasından yakınmaz. bilmez ki hafıza, zekanın bir unsurudur."

"belirli problemleri çözebilmek için elbette belirli bilgileri öğrenmek gereklidir; fakat bence önemli olan, asıl güçlük, problemleri kurmaktır. çoğumuz, problemleri yanlış kurduğumuz için, daha baştan çözümsüzlükle karşılaşırız."

"basit ve açık fikir, daima muğlak ve karışık fikre galip gelmiştir. basit çözümler aynı zamanda güzeldir."

henry ford: düşünmeye mecbur kalmak bir kimse için en büyük cezadır.

derler ki meşhur fizikçi einstein, bir toplantıda şarlo'ya "siz büyük bir adamsınız." demiş, "herkes sizi anlıyor, herkes size hayran." şarlo, " siz daha büyüksünüz." diye itiraz etmiş, "size herkes, hiç anlamadığı halde hayran."

belirli bir düzeyi aşan insanların içe dönük olduğuna inanıyorum ben. fakat onların çoğu, iç dünyalarını başkalarından tecrit etmek isterler, bu dünyalarını adeta başkalarından kıskanırlar. bu nedenle, dışa dönük bir elbise giyerler.

önce "yabancı ülkelerin ülkemizdeki okulları" denilen garip yaratığın binbir özenle yetiştirdiği gençlere için gider, onlar bu kadar puanı nasıl tutturdu diye hüzünlenirsin. sonra özel dersanelerin yetiştirdiği yarış atlarını izlersin, aman ne hızlı koşuyorlar diye üzülürsün. dünya bir yarıştır oğlum diyerek acele felsefeye başlarsın.yarışa bir tur, iki tur, çok tur geriden başlayan yalınayak bir koşucunun telaşını yaşarsın. antrenmansız bacaklarının yorgunluğunu duyarsın.

herkese kendini beğendirmek de pek makbul değildir.

"çok ağrı çektim, çok parasızlık çektim ve hiç halimden şikayetçi olmadım. güçsüzlüğüm yüzünden hiç spor yapamadım ve kendimi bildim bileli para sıkıntısı çektiğim için ve kendimi bildim bileli onun bunun derdine koşmakla, onu bunu çalıştırmakla uğraştığım için, belki de bilimle gönlümce uğraşamadım."