john patrick shanley
bir kadın, çok iyi tanımadığı bir adam hakkında bir arkadaşıyla dedikodu yapıyordu. o gece bir rüya gördü. büyük bir el arkasından belirdi ve onu işaret etti. bastıramadığı suçluluğu onu derhal ele vermişti. ertesi gün günah çıkarmaya gitti. semtin yaşlı papazı peder o'rourke'ye gitti ve ona her şeyi anlattı. "dedikodu günah mıdır?" diye sordu yaşlı adama. "beni işaret eden yüce tanrı'nın eli miydi?" "günah çıkarmalı mıyım? peder, söyleyin bana, ben kötü bir şey mi yaptım?" "evet!" diye cevap verdi peder o'rourke. "evet, seni cahil, terbiyesiz kadın! komşunla ilgili yanlış izlenime kapılmışsın. aceleci davranıp itibarını zedelemişsin ve bu yaptığından çok utanmalısın!" kadın üzgün olduğunu söyledi ve günah çıkarmak istedi. "o kadar acele etme" dedi o'rourke. "eve gitmeni ve çatıya bir yastık koymanı istiyorum, bıçakla kesmeni ve bana gelmeni istiyorum!" böylece kadın eve gitti, yatağındaki yastığı aldı, çekmeceden bir bıçak, yangın merdiveninden çatıya tırmandı ve yastığa bıçağı sapladı. söylendiği gibi, yaşlı semt papazının yanına geri gitti. peder "yastığı bıçakla iyice deştin mi?" dedi. "evet, peder" "ve sonuç neydi?" "tüyler" dedi kadın. "tüyler?" diye tekrarladı papaz. "her yerde tüyler vardı, peder!" "şimdi geri gitmeni istiyorum" ve rüzgarın uçuşturduğu son tüye kadar toplamanı istiyorum!" "şey", dedi kadın, "bunu yapamam." "nereye gittiklerini bilmiyorum. rüzgar onları her tarafa dağıttı." "ve işte," dedi peder o'rourke, "dedikodu böyle bir şeydir."