walter benjamin
caddeler toplumun konutudur. toplum her zaman uyanık, sonrasız, devingen bir varlıktır; bireylerin kendi dört duvarlarının koruması altında yaşadıklarını, denediklerini, öğrendiklerini ve düşündüklerini, o da binaların dış duvarları arasında yaşar, dener, öğrenir ve düşünür. bu toplum için firmaların parlak emaye tabelaları, bir burjuvanın salonundaki yağlı boya tablo kadar iyi bir duvar süsü niteliğindedir. üstünde "afiş yapıştırmak yasaktır" yazılı duvarlar, onun için yazı yazabileceği yerlerdir; gazeteci kulübeleri, kitaplıklarıdır; mektup kutuları, heykelleridir; sıralar, yatak odasının mobilyalarıdır; cafe'lerin terasları ise, aşağıya, evinin avlusuna bakmak için çıktığı cumbalardır. yol işçilerinin ceketlerini astıkları parmaklıklar, vestiyeridir; binaların avluların karmaşasından dışarı uzanan ana girişleri, yani burjuva insanını korkutan uzun koridorlar, toplum için kentin çeşitli bölmelerine ulaşma yollarıdır. bu bölmelerden olan pasaj, salon yerine geçer. pasajlarda cadde, başka yerlerdekinden çok daha fazla olmak üzere, kendini kitlenin döşenmiş ve yaşanmış iç mekanı niteliğiyle sergiler.