22.07.2010

esir şehrin mahpusu

kemal tahir

don kişot'un eksiksiz iyi adamlığı, gülünç olmasından gelir!

burada, adamın gözünden sürmeyi çekiverirler.

dinler toplum için lazım.. bütün avadanlıkları, takımları taklavatlarıyla lazım.. hele bunalmış insanlar için mutlaka lazım.

"bazı insanlar, sevdiklerini, belli bir çevreyle beraber değerlendirirler. başka bir çevrede onları hemen yadırgarlar."

burası çıplak adamlar ülkesi. buradaki çıplaklık, üst başla ilgili değil, insanların iç yüzleriyle ilgili. dışarda insanı insandan saklayan çeşitli perdeler, peçeler, maskeler, burada birkaç güne varmadan sıyrılıp düşüyor. bir araya kapatılmış olmak hiçbirimizde, olduğumuzdan başka türlü görünebilmek gücü bırakmıyor. kendilerini olduklarından başka türlü göstermeye çabalayanlar, ancak bir iki hafta dayanabiliyorlar. dışarda da bu böyle ama, ne sizin beni araştırmaya vaktiniz var, ne de benim sizi.

yaşama sevinci dediğimiz duygu ne garip.. çıkıp gittikten sonra insanın içinde, utanca benzeyen buruk bir şey bırakıyor, bütün yalınkat sevinçler gibi..

köprüyü geçene kadar ayıya dayı derler, sözü su katılmamış osmanlı sözüdür. osmanlıların, tarihleri boyunca, iki karışlık köprüleri bile, neden geçememiş olduklarını, bundan daha iyi anlatan bir başka söz yoktur. osmanlı, hiçbir zaman, ayılara dayı demeden köprü geçmeyi göze alamadı.

"ölümde yaşamayı arıyorum, mahpuslukta hürlüğü
kancıklıktan mertliği bekliyorum, sağlığı hastalıktan
olabilmezlerden umuyorum
olabilirlerin benden esirgediğini" (cervantes)

evet bu dünyanın yuvarlaklığına aklım yattı. yuvarlak.. yuvarlak olduğundan dönek.. dönek olduğundan cıvık..

erkek milletinin şeytanı iki: biri karı, biri aşırı övgü.

uykusuz gecelerin ertesi günü, ikindi üstü, insan ne kötü uyanır. başının içi bomboş. kendisine karşı bile huysuz.. yeniden yeniye birini sevmiyorsak bu hep böyledir.

dağ dağ üstünde olur, ev ev üstünde olmaz.

bence bu dünyada kadın milletinin yüzde doksan dokuzu, güvenden başka hiçbir şey istemiyor. aşk maşk, para mara, güzellik müzellik hep laf.. kadın kısmı yalnız güvenlik arar. güven dediğimiz meret de lafla olmuyor.