edith wharton: fikirlerin yarattığı hava, nefes almaya değer tek havadır.
dave barry: din hakkında yazmakla ilgili en önemli sorun, dinine içtenlikle bağlı insanları gücendirme riski taşımasıdır. sonra palalarla peşinize düşebilirler.
g.b. shaw: allahın cezası bir yığın insan var ki, midelerinden başka bir şey düşünmüyorlar.
joyce carol oates: bizi birbirimize bağlayan en derindeki şeyleri hissedemeyiz; o şeyler bizden kopartılıp alınmadıkları sürece.
emily perkins: yalnız doğarız ve yalnız ölürüz. kaçamayacağımız şey budur.
ernst haeckel: üstün insanla sıradan insan arasındaki mesafe, sıradan insanla maymun arasındaki mesafeden büyüktür.
philipp vandenberg: hayat, beşikten ölüm yatağına kadar, istekler ve arzular yığınıdır.
fay weldon: umudumuz ne denli büyükse, mutluluğun ne denli yakınına tırmanmışsak, o denli derine düşer ve inciniriz.
ernest hemingway: savaş, devlet politikasının başka yollardan sürdürülmesidir.
simone de beauvoir: dünyayı aydınlatan salt sevgidir sanır insan. ama sevgiyi besleyen, olanca güzelliğiyle dünyadır aslında.
eugene varlin: bir insanın başka bir insanı çalıştırması gibi bir şey sürdükçe özgürlük olmayacaktır.
adam smith: bir fabrikada hayatı birkaç basit işlemi yerine getirmekle geçiren bir insan, genel olarak insan yaratılışının izin verebileceği ölçüde aptal ve cahil birine dönüşür.