11.10.2010

yazının sıfır derecesi

roland barthes

her insan dilinin tutsağıdır. sınıfının dışında, daha ilk sözcük imler kendisini, yerini tümüyle belirler ve bütün tarihiyle gösterir.

klasik dil her zaman inandırıcı bir sürerliğe indirgenir, karşılıklı söyleşimi varsayar, insanların yalnız olmadıkları, sözcüklerin hiçbir zaman nesnelerin korkunç ağırlığını taşımadıkları, sözün her zaman başkasıyla rastlaşım olduğu bir evreni temellendirir. klasik dil rahatlatıcıdır; çünkü dolaysız olarak toplumsal bir dildir. ortak ve sanki konuşulan bir tüketim varsaymayan hiçbir tür, hiçbir klasik yazı yoktur. klasik yazın sanatı sınıfça toplanmış kişiler arasında alınıp verilen bir nesnedir; sözlü iletim için, seçkin olumsallıklara göre düzenlenmiş bir tüketim için tasarlanmış bir üründür; katı düzenine karşın, öncelikle konuşulan bir dildir.

bir şeyler göstermeyen yazılı dil yoktur.

burjuva sınıfının düşüngüsel birliği tek bir yazı üretmişti. burjuvazi çağında, bilinç parçalanmamış olduğuna göre biçim de parçalanamazdı; buna karşılık, yazar mutsuz bir bilinç olmak üzere evrenselin tanığı olmaktan çıkar çıkmaz, ilk işi biçiminin bağlanımını seçmek oldu; böylece geçmişinin yazısını ya üstlendi ya yadsıdı. klasik yazı parçalandı ve flaubert'ten günümüze, bütün yazın dili bir dil sorunsalı oldu.