sadık hidayet
sonunda en şiddetli cezaya çarptırılırız ve boğucu bir gün ortasında kanun adına bizi tutuklayan kişi bıçağını saplar kalbimize; köpek gibi geberir gideriz. cellat da suskundur, kurban da.
hz. ali: midelerinizi hayvan mezarlığı yapmayın.
franz kafka: bir kafes, bir kuşu aramaya çıktı.
firdevsi: sırtında tohum taşıyan karıncaya işkence etme; çünkü o yaratık canlıdır ve hayat onun için tatlıdır.
sapık din, sapık bilim doğurur.
franz kafka: evet umut var, çok umut var; ama bizim için değil.
franz kafka: insan boş yere kafasını yoruyor. kurtuluş yolu diye bir şey yok.
edward taylor: yabani ve göçebe kavimlerin adet ve inançlarını uygar ülkedekilerle karşılaştırdığımızda, alt uygarlık ile üst uygarlık arasında fark olduğunu ama bazen birbirine tıpatıp benzediğini görüp hayretler içinde kalırız.
franz kafka: çoğumuz su üstünde yüzen bir kurşunkaleme tutunmuşuz ve boğulduğumuz halde, tutunduğumuz bir şey olduğunu sanıyor, kurtuluş düşleri görüyoruz.