salah birsel
küllük kahvesini sık sık yoklayanlardan biri de neyzen tevfik'tir.
bir arife günü cahit saffet ırgat da ona orada rastlar:
"oturttu beni yanına, üst üste çay içtik. bir değil, üç beş bardak. bu keser dedi. içki isteğini keser. sonra yoksul çocukları toplamaya başladı yanına. çay ikram etti onlara. bir, iki derken çocuklar top top olmuş, birikmişti çevremize. iki sıra yaptı onları, okul çocukları gibi. kimi yalınayak, kiminin üstü başı yırtık pırtık."
"haydi, dedi, şimdi mahmutpaşa'ya!"
"ne olacak?"
"param var bugün. bu yetimler de sevinsin, yarın bayram, giydireceğiz bunları."
giydirdi o gün fakir fukara çocuklarını. sonra yine meyhaneye.. rakıdan önce bir fincan zeytinyağı. rakı çabuk çarpmasın diye.