bütün sıçanlar batan gemiden ne zaman kaçacaklarını bilirler.
eğer şairleri dinlerseniz başa gelen kötü olayların hayatı değiştirdiğini söylerler. sevdiğiniz kadını ya da bacaklarınızı kaybederseniz, içinizdeki güzelliği birden fark edersiniz. şairler işte bunu söylerler. işin aslı böyle değildir. büyük, kötü bir olaydan sonra, sadece daha fazla kendiniz olursunuz.
ihtiyacımız olan şeyi biliriz. tüm zamanımızı istediğimizi nasıl elde ederiz diye planlayarak geçiririz; kimin yardımı dokunur, yolumuza kim çıkar diye. hamlemizi yaparız ve kimi zaman şanslıyızdır. tam da istediğimizi elde ederiz ve hayat daha berbat hale gelir.
ne dilediğine dikkat et kardeşim. çok ama çok dikkat et.
lisedeki tarih hocanızın, insanlığın gidişatını büyük liderlerin verdiği kararların değiştirdiğini söylediğini hatırlıyor musunuz? sürtük yalan söylüyordu. sezar'ı siktir et, lincoln'u siktir et, gandhi’yi siktir et. dünya sizin ve benim yüzünden dönüyor, bilinmeyen kişiler yüzünden. devrimler olur çünkü yeterince ekmek yok.
"ölüm kesindir, hayat değil."
her gün yeniden doğarsın ve seçimini yaparsın.
daha fazla hapishaneye ihtiyacımız yok, daha büyüğüne, daha iyisine. daha iyi bir adalete ihtiyacımız var. kaybetmenin ya da kazanmanın önemli olmadığını söylerler, önemli olan nasıl oynadığın derler. bence bu saçmalık. önemli olan kazanmaktır kardeşim. oyunun mantığı budur.