kime ne desem
boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum
düşünmeden biliyordum deniz ılıdı
dökülen çelik katı
yürüyenler yan yana
yüzümü güneşte dinlendirsem
dağın dağ olduğunu bilsem ovanın ova ağacın ağaç
kurtulurdum
çok köprülü sular gibi git git bitmedi
boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum
saat sekizi geç vurdu
giden gitmiş hüznü ayaklandırmak boşuna
düşünmeden biliyordum