fernand braudel
uygar alan, çoğu zaman bir sahil şeridiyle sınırlıdır.
geçmişi, tekrarlanması olanaksız yüce olayların ve eşi bir daha gelmeyecek yüce kişilerin mucizelerinin bir toplamı olarak göstermek, sonunda eğitimden geçenlerin çoğunun geçmişi bir kader olarak algılamalarına yol açar; bu da bugünü itirazsız yaşama ve yaşatma ortamının hazırlanmasına önemli bir katkıda bulunur.
islam öncesi arabistan, homerosvari bir çağ yaşamaktaydı: şiir orada kulakları ve kalpleri açmaktaydı.
"zihnini serbest bırak ve bir dağ çağlayanının içindeki bir top gibi ol." [zen]
türk egemenliği, balkanlar ve yakın doğu'da aşikar bir maddi refah ve hızlı bir nüfus artışıyla çakışmıştır. istanbul'un 1453'teki nüfusu herhalde 80 bindir. 16. yüzyılda asıl istanbul, pera ve üsküdar'ın toplam nüfusu 700 bindir. bütün büyük kentler gibi, çok büyük bir lüksle korkunç bir sefaleti bir arada barındıran bu başkent, osmanlılar döneminde ışıklarını uzaklara saçan, süleymaniye gibi muazzam camilerin planlarını ihraç eden bir imparatorluk uygarlığının haset edilen modellerini sağlamıştır.
jacques berque: hem araplar hem de yahudiler tanrının halklarıdır. aynı anda tanrının iki halkı; bu, diplomatlara ve genel kurmaylara çok fazla gelmektedir. bu bitmez tükenmez çatışma, her ikisi de ibrahim'den türeyen, aynı tektanrıcılıktan ötürü soylu hale gelen hasımların birbirleriyle yeğen olmalarından kaynaklanmaktadır.
araplar ve yahudiler, batı karşısında zıt yollar izlemişlerdir. yahudiler, diaspora'da batılıların tekniklerini kaptıkları kadar, kendi cemaat ülkülerini de korumuşlardır. kendi topraklarında kalan araplar ise, istilaya uğramışlar, çözülmüşler, kabaca kendileri olarak kalma ayrıcalığına veya talihsizliğine uğramışlardır. bugünkü olanakların eşitsizliği, davranış ve söylem zıtlaşması buradan kaynaklanmaktadır.
"yolundaki bütün engelleri temizle. eğer yolunun üstünde buddha'ya rastlarsan buddha'yı öldür. atana rastlarsan atanı öldür. annene ve babana rastlarsan anneni ve babanı öldür. akrabana rastlarsan akrabanı öldür. kendini ancak böyle kurtarabilirsin. prangalarını ancak böyle kırabilir ve özgür olabilirsin." [zen]
"islam, marksizme, hristiyanlıktan daha zorlukla direnecektir; çünkü dünyevi ile ruhaniyi henüz ayıramamaktadır. ruhani alan, komünistleşmiş müslüman bir toplumun teknikçi maddileşmesi ile birlikte hareket etmeye daha kolaylıkla eğilimlidir."