melih cevdet anday
tan ağarırken dişleri arasında bir nar dalıyla, güzelliğin nemi parlıyor saçlarında. gökyüzü ile bulanan çay. tam aramıza gelip oturan güvercin bakışlı gün, elinde sıcak ekmeği. kır çiçekleri arasındaki arı gibi kandan daha hızlı çarpan sevinç. divanelik kuşların kanatlarına değen esinti. yelken açmış tekneler çayırlarda yüzüyor. insanlar arasında yalnız kalan tanrı. ölüm yüreksizliklerin en güzelidir; ama sabaha varan öpüşmenin belleği yok. pınara giden atları erincin.