sunay akın
bilim ve sanat toplumlar için bir kuşun iki kanadı gibidirler. bu iki kanadı kullanan toplumlar uçarlar ve özgür olurlar. kullanamayanlar ise tavuğa dönüşürler. tavuk toplumlar birileri önüne yem atsın diye bekler. uçamayan, kanatları körleşen toplumlar önüne atılan yemleri kafaları önde gagalamak için uğraşırlarken, arkalarından yumurtaları alınır.
sözümona bir şair, bu toplumun camilerinin minarelerini süngüye, kubbelerini de miğfere benzeten bir şiir yazmış. müminler de askermiş! ne büyük bir yanılgı ve ne büyük bir cehalettir bu! onlar, güzellikten, resmin hayata kattığı mutluluktan anlayan, hayallerinin peşinden koşan bir milletin sembolleridir.
televizyondaki kadınlara yönelik sabah programlarında "kaynana zırıltıları"nı görünce, mars'ın da bizden giderek uzaklaştığını düşünüyorum. oyuncakları çocuklarına düşleri, hayalleri çoğalsın diye değil, oyalansın diye alan bir milleti oyalamak, ne kadar da kolay oluyor!
new york'un her yerinde "911" yazmaktadır. bu, acil durumlarda yardım istemek amacıyla aranması gereken telefon numarasıdır. ne gariptir ki, ikiz kulelere uçaklarla yapılan saldırının tarihi 11 eylül'dür. yani, 9. ayın 11. günü. amerika'da tarih yazılırken öncelik güne değil, aya verilir. bu da demek oluyor ki, teröristler yaptıkları saldırı unutulmasın diye new york'ta her an göze gelen "911" tarihini belirlemiş olabilirler. belki de, amerika'nın acil durumlardaki yetersizliğiyle, ellerinden hiçbir şey gelemeyeceğiyle alay etmek için 9. ayın 11. gününü tercih etmiş olabilirler.
uzay, insanlar arasındaki ilişkilerin düzeysizliğinden kaçılan bir yerdir, attila ilhan için. gündelik hayatta tanık olduğu yavan ilişkilerin tekrarından yıldız banyosu yaparak arınıyordu; uzayda her şey çok değişik ve çok yeniydi çünkü. bu yüzden, uzay filmlerinin, uzay dizilerinin hiçbirini kaçırmadan izlemiştir attila ilhan.
insanlığın ay'a ulaşma haberlerinin en yoğun olduğu 1960'lı yılların gazete sayfalarında, astronotlardan daha çok, beatles grubunun fotoğrafları yer almaktadır. ve nasa, kuruluşunun 50. yıl kutlamalarında, uzaya dev uydulardan bir şarkı yayını yapar. 3 bin 879 trilyon kilometre ötedeki kutup yıldızı'na ulaşan şarkı, beatles'ın "evreni aşmak" adlı eseridir:
kırılan ışık hayalleri
beni tekrar tekrar çağıran
bir milyon gözün dans etmesi sanki
ve evren boyunca düşünceler
bir posta kutusunun içindeki
dinmeyen rüzgar gibi amaçsızca dağılıyor