5.02.2011

cadde

yusuf atılgan

cadde kalabalık gibi geldi bana. insanların birbirine benzerlikleri, tümünün iki ayaklı oluşu şaşılacak şeydi. hasır sepetinde üç ekmekle bir kadın geçti. manavın önünde iki kişi vardı. durdum. uzandım küfelerin birinden bir elma aldım. "kaça bunun kilosu?" diyecektim. elimdeki en irisiydi. kimsenin bana baktığı yoktu. elmayı cebime attım, yürüdüm. beş adım sonra arkamdan kısık bir ses "aşırdı" dedi. döndüm: "kim o aşırdı diyen?" diye bağırdım. üçü birden dönüp baktılar. gene birden çevirdiler başlarını: beni görmemişler gibi, ben orada yokmuşum gibi. kentin göbeğine doğru yürüdüm. her yanım insan doluydu. kasten bakmıyorlardı cebime, yoksa görürlerdi: şişkindi, kütük gibiydi, aklım hep ondaydı; yiyecektim.