emrah serbes
çoğu ihtiyar kendini terk edilmiş hisseder. arka balkonlarda unutulmuş paslı su varilleri gibi. bu yüzden de en ufak bir ilgi belirtisinde hemen yelkenleri suya indirirler. bayramlarda gözleri dolar örneğin, kendilerinden beklenen bütün basmakalıp tavırları yerine getirirler.
kendini kandırmadan yaşamanın ne anlamı var! çıplak gerçekler kimi tatmin edebilir ki? bir derviş ya da manyakoğlumanyağın teki değilseniz olayları küçültmeden ya da büyütmeden, oldukları gibi kabul ederek yaşayamazsınız.
ihtiyarlığın en güzel yanı şu: ağzına geleni söyleyebiliyorsun, insanlar sadece gülüyor. çocukluk zor bu açıdan, bir küfredeyim diyorsun, herkes kaşlarını çatıyor.
anneannem bir insanı görür görmez anasına bacısına küfretmiyorsa ondan hoşlanmış demektir. ekstradan bir şey söylemesine gerek yok.
gözlerimi kapadım, yasemin karşımdaydı. sevgi budur, gözlerini kapadığında oradadır ve bir milyon sene sonra bir milyon insan arasında da görsen, ha işte o dersin.
sonuçta sevilen her kadın güzel bir şarkıdır; bütün sözlerini hatırlayamazsın belki ama melodisi aklında kalır.
barmenleri sevmem; genellikle gıcık insanlardır. dünyanın en önemli işinin kokteyl yapmak olduğunu zanneden, bu yanılgının büyüsüyle de kasım kasım kasılan tiplerdir; yüzlerini görmeye bile tahammül edemiyorum.
yalnız kalmış bir kadının bu durumu çaktırmamaya çalışması kadar hüzün verici bir şey olamaz.
unutmanın acısı, ayrılığın acısından farklı. ayrılık hüzne yakın; unutmak kasvete. yani birini er geç unutmaya mahkum olduğunu bilmenin kasvetinden bahsediyorum. birini yavaş yavaş unuttuğunun bilincine vardığın anıların sıkıntısından bahsediyorum. o kişinin parça parça silinip alakasız hatıraların arasına karışmasından bahsediyorum. belki de neden bahsettiğimi bilmiyorum; sadece üzülüyorum, vasıfsız keder.
kadınların gözüne girme tutkusu kimde yok ki? erkek zekası bu tip kafa yormalar yüzünden gelişmiştir.
bu hain, aşağılık dünyanın gemisi batarken gururla gülümseyebilenlere ne mutlu! ne mutlu aşkları yüzünden haysiyetlerini kaybetmeyi göze alabilen adamlara!