alfred döblin
yoldaşlar, seçim yapılacak, ardı ardına ve hep denecek ki, bu defa daha iyi olacak, dikkatli olun, çaba gösterin, evinizde ve işyerinizde propaganda yapın, 5 oy, 10 oy, 12 oy daha bulun. oynanan oyunun körlerin döne döne oynadığı oyundan hiç farkı yok. her şey eskisi gibi kalacak, hiç değişmeyecek.
şu andaki toplum düzenine göre çalışan sınıf ekonomik, politik ve de sosyal bakımdan köle olmaya mahkumdur. bunun en iyi örneklerini mülkiyet hakkında -mal tekelinde- ve devletçilikte -güç tekelinde- görmekteyiz. günümüz üretiminin ana ilkeleri, kişinin doğasal gereksinimleri değil, kazanç umutlarıdır. tekniğin ileri attığı her adım, mülk sahibi sınıfın zenginliğini ölçüsüzlüğe doğru artırmaktadır. toplumun önemli bir bölümü ise utanılacak oranda yoksulluğa sürüklenmektedir. devlet, mal mülk sahibi sınıfın çıkarlarını korumakla, toplumun büyük bölümünü alaşağı etme görevini üstlenmiş. o, hilenin ve gücün bütün olanaklarını kullanarak tekelin ve sınıf farklarının korunmasına çaba göstermekte. artık bireyin kukladan farkı yok, şimdi o muazzam bir mekanizmanın içinde ölü bir çarktır.
mısır ülkesinde köleler yıllar boyu, hiç makine olmaksızın kral mezarları inşa etmişti. günümüzde ise avrupa'nın işçileri yıllar boyu, önlerinde makineler, kişisel servetler inşa ediyor. ilerleme mi bu? olabilir. fakat kimin için?