lev tolstoy
insan, ruhunun derinliğinden kopup gelen coşkuyu yaşadığı anlarda, her zamankinden daha bencil olur. böyle anlarda dünyada kendisinden daha ilgi çekici, daha güzel hiçbir şey olamazmış gibi bir duygu içindedir.
asil insanlar hiçbir zaman genç evlenmezler.
insanın ruhunda mutlu olmak ihtiyacı olduğuna göre, mutlu olmak insanın hakkıdır, doğa yasalarına uygundur. bir insan bu ihtiyacını karşılarken bencil davranırsa, daha doğrusu mutlu olmak ihtiyacını karşılamak için çaba harcarken yalnız kendisi için servet, ün, rahatlık, aşk gibi şeyleri ararsa, bu istekleri karşılamasına olanak vermeyecek koşullar ortaya çıkabilir. demek ki doğa yasalarına aykırı olan mutlu olma ihtiyacının kendisi değil, işte bu isteklerdir.
her an ölmek, üstelik hiçbir iyilik yapmadan, kimsenin haberi olmadan ölmek varken, insanın yalnız kendisi için yaşaması doğru mu?
son zamanlarda birçok şeyleri düşündüm. aynı zamanda çok değiştim; sonunda öyle basit bir gerçeğe vardım ki! mutlu olmak için gereken bir tek şey vardı: sevmek. özveriyle sevmek. her şeyi, herkesi sevmek, sevgiyi bir örümcek ağı gibi çevreye yayarak bu ağın içine her geleni almak.
insan hiç olmazsa bir kez yaşamı bütün o yapmacıktan uzak güzelliği içinde duymalıdır.
mutluluk doğayla baş başa olmak, onu görmek, onunla konuşabilmektir.