11.06.2011

elebaşı

dostoyevski

hoşnutsuzluğun söz konusu olduğu durumlarda genelde dikkati çeken kişiler elebaşılık görevini üstlenirler. hem yalnızca cezaevlerinde değildir böyle. her birlikte, her toplulukta, her kuruluşta öyledir. bu kişilerin hepsi de birbirine benzer. bunlar ateşli, adalet isteyen ve adaletin en kısa, en çabuk yoldan, asıl önemlisi de en çabuk böyle elde edilebileceğini içtenlikle, son derece dürüst inanan insanlardır. onlar ötekilerden daha aptal değillerdir, kimi zaman çok zekileri de olur. ama kurnazlık edecek, ince hesaplar peşinde olamayacak kadar ateşlidirler. bunların arasında toplumu ustalıkla yönlendirebilecek, başarıya ulaşabilecek kimseler varsa da, bunlar halk önderlerinin başka bir çeşididir ve gerçek önder onlardır. ama öylelerine çok az rastlanır. şu anda sözünü ettiğim şikayet önderleri ve kışkırtıcıları ise hemen her zaman kaybederler; ama ateşli oldukları için de kitleler üzerinde etkili olurlar. nihayet seve seve giderler arkalarından. heyecanları, öfkeleri herkesi etkiler ve sonunda en kararsız olanlar bile onun yanına geçerler. onların başarıya olan körü körüne güvenleri bazen en kuşkucuları bile etkiler. oysa bu güven kimi zaman öylesine sarsak, öylesine çocukça bir temele dayanmaktadır ki, insanların onun arkasında nasıl gidebildiklerine şaşarsınız. ama önemli olan en önde onların olmasıdır. çoğu zaman konunun ne olduğunu bilmeden, en küçük bir önlem almadan, bazen en aptal birinin bile başarı kazanmasını, amacına ulaşmasını, sonunda suçsuz çıkmasını sağlayan küçük kurnazlıklara da başvurmadan, öküzler gibi boynuzlarını öne eğip hedefe doğru koşmaya başlarlar. kesinlikle kırılır boynuzları. günlük yaşamlarında bu insanlar genellikle hırçın, huysuz, sinirli ve hoşgörüsüzdürler. çoğunlukla dar görüşlüdürler ve bu da bir bakıma onların gücünü oluşturur. işin en acı yanı da, onların asıl hedefe yönelecekleri yerde yana, asıl hedef yerine, ufak tefek şeylere yönelmeleridir. onları mahveden de bu olur. ama kitleler anlamışlardır onları; güçleri de bundan gelir.