10.06.2011

şair sözü

mehmet can doğan

philippe aries: her insan kendi ölümünün aynasında, kendi bireyselliğinin sırrını keşfedecektir.

attila ilhan: garip şiiri inönü diktasının, ikinci yeni menderes diktasının şiiridir.

abdülhak hamit tarhan: en güzel, en büyük, en doğru şiir, müthiş bir hakikatin baskısı altında hiçbir şey söyleyememektir.

ahmet hamdi tanpınar: insan kendini tenkit etmeye başlayınca, sonu gelmez.

a. alvarez: intihar bir tutkudur ve ancak bu tutkuya üstün gelindiğinde gerçekleşir. sadece bir tarafın üstün geldiği ve yarı kazanılan bu son zaferi bürokrasi ve görgü kurallarından dolayı kötü bir kazaya dönüştürmek, varolan yanılgılara son bir yanılgı daha eklemektir.

turgut uyar: herkes ne zaman ölür; elbet gülünün solduğu akşam.

albert camus: uyumsuzluk, kabul edildiği andan sonra bir tutkudur, tutkuların en keskinidir. uyumsuz, her şeyden önce bir kopuştur. uyumsuzun bilincine varmış insan, ayrılmamasıya bağlanmıştır ona. umutsuz ve umutsuzluğunun bilincine varmış bir insan, geleceğin değildir artık.

orhan veli: şiir, bütün hususiyetleri edasında bulunan bir söz sanatıdır.

cahit zarifoğlu: şiirin ayağı yere basmalı diyorum, şimdilerde. şairlere, yeni yeni şiire koyulanlara anlaşılır olmalarını salık veririm. şiirin sırrını aynı zamanda anlaşılır olmanın içinde yakalamaya çalışsınlar. keşke ben de en başta bunu yapabilseydim. okuyucum yüzlerce katlanırdı. bir yunus emre olmak isterdim. herkes anlar onun şiirini.

ülkü tamer: hiç bilmeseydim testileri, yatakları, develeri; çekip giderdim gelmemeye.

hz. isa: kılıcı çeken kılıçla öldürülür.

gülten akın: kişi, en çok suçlarını ve günahlarını unutur, unutmaya çalışır; ama en çok da onları hatırlar.

"öfkeden ve özlemden ağladı zerdüşt, acı acı" diye bitirir nietzsche "gezgin" başlıklı buyurusunu. onu acı acı ağlatan -söyleten de tabi- dostları hakkındaki düşünceleri için kendine duyduğu "öfke" ve onlardan gönüllü ayrıldığı halde onlara duyduğu "özlem"dir. "yazgım" diye kabullenir bu ayrılmayı nietzsche; ama, unutulmamalı, bunu yazgı haline getiren de kendisidir, bir üst-insan oluşudur. bir kendilik hali, kendi olma sorunu ayırır onu; değilse kimse sürmemiştir, kovmamıştır.

gaston bachelard: bir şair başka bir şairden sempati ile söz etti mi, söyledikleri iki kere doğru olur.

metin altıok: şiirin saati kavrama değil imgeye ayarlıdır.

jose ortega y gasset: sürekli bir göç durumu içinde olmak, sevgi içinde olmak demektir.

şiir, insanın dilde varlık bulmuş halidir. şiirde kurulan bütün bağdaştırmalar, tercih edilen ekler, sözcüklerin bir araya getirilişinde dikkat edilen yerleştirme biçimi, insanın dil içinde yeni bir varlık kurma çabasıdır. bir şiirde, bu çabanın bütün anlam alanlarını bir kişinin yakalaması mümkün olmayabilir; ama yine de söylenenlerle, bırakılan boşluklarla şiirin çevrimindeki varlık kazanan bilinç yakalanabilir.