henri lefebvre
tüketmek insanı mutlu etmez. rahatlık ve konfor, kişiye neşe vermek için yeterli değildir.
gündelik hayat her zaman katlanmaların, kıvrılmaların ardında bulunur. kendi kendisinden kaçmak, gündelik hayatın varoluş koşuludur. imgesel olanın işlevi kaçışı sağlamaktır.
düşünülebilecek en saçma proje, kelimeleri değiştirerek hayatı değiştirme projesidir. bu öneri dile getirilir getirilmez kendisini mahkum eder.
reklam; simgesel bir ifadeyle, bir retorikle, bir üstdil ile donanmış, en mükemmel biçimde kurulmuş bir meta dilidir. değişime sokulan nesne ile (muğlak: soyut-somut, biçimsel-pratik) değişim değerinin varoluş tarzıdır.
tatmin, inatla aranan "tatmin olma" durumu, tatminsizlik ve rahatsızlık, birbirlerine ters düşerek, karşı karşıya gelerek, birbirlerini kapsayarak birbirlerine karışıyorlar. gösterinin tüketimi, bir tüketim gösterisine dönüşüyor. geçmişin (sanat yapıtları, üsluplar, kentler) doymak bilmeden tüketilmesiyle hızlı bir doygunluk ve sıkıntı birbirini izliyor. bu andan itibaren, kopmayı yürekten istememek, gündelik hayattan kaçmayı istememek nasıl mümkün olabilir? tabii ki bu istek, bu dilek, bu kopma ve bu kaçış, turizmin örgütlenmesi, kurumsallaşma, programlama, kodlanmış seraplar, geniş çaplı denetimli göçlerin harekete geçirilmesi sayesinde kolaylıkla içerilebilir. nesnenin ve arayışın kendi kendilerini yıkmasının nedeni budur: göz alıcı kentler, turistik bölgeler, müzeler, onların sadece varlıklarını ve birikimlerini tüketen tüketicilerin hücumu karşısında kayboluyorlar.
en basit bir çözümleme bile, birbirinden oldukça farklı, "yapısal olarak" karşıt iki tür boş zaman kullanımı olduğunu gösterir:
a) derin bir tatminsizlik duygusu bırakan; ilgili kişileri, dehşete düşmüş karısının ve çocuklarının gözleri önünde "artık her şey mümkün!" diye bağırarak gazetesini yırtan kierkegaardvari kişilik durumuna düşüren, gündeliklikle bütünleşmiş boş zaman (gazete okuma, televizyon, vs.)
b) gidiş beklentisi, bir kopuş gerekliliği, arkadaş çevresi, tatil, lsd, doğa, şenlik, delilik aracılığıyla kaçma isteği.