ancak aptallar retorikle konuşurlar.
kapitalist toplumda işçiler ister devlet için isterse özel kurumlar için çalışsınlar, hepsi aynı kapıya çıkar. patron devlet adını alır ve aynı sömürü, aynı kulluk, aynı yoksulluk sürüp gider.
"yiğitlik
gerçeği aramak
ve onu haykırmaktır
katlanmaz yiğit olan
yalanın geçici yasasına"
biz de geçmişe bağlıyız. ama geçmişe sevgi ve saygı göstermenin doğru yolu, uzun bir hayaletler zincirini seyretmek için yüzünü sönmüş yüzyıllara çevirmek değildir. geçmişe bakmanın en iyi yolu, vaktiyle çalışmış ve canlı kalmış kuvvetlerin eserini geleceğe doğru sürdürmektir.
ülkü, gerçeğin en yüksek biçimidir.
yaşam geçmişi yok etmez, ona baş eğdirir. devrim bir kopuş değildir, bir kazanımdır. emekçi sınıf bu kazanımı gerçekleştirince ve sosyalist toplum kurulunca, insanların yüzyıllardır biriken çabası zengin ve iyi bir doğa meydana getirecek, insanlara doğuşlarından başlayarak özen gösterilecek ve tam gelişmeleri sağlanacaktır.