murathan mungan
bakmayın sayıların asık suratlı görünüşlerine; matematik şen bilimdir.
bizi serseme çeviren rastlantıların, farklılıkların, uyumsuzlukların ardında yalın, tutarlı ve uyumlu bir düzenin bulunduğunu ve günün birinde birinin ya da birilerinin çıkıp bunu keşfedeceğini umarız. bu düzeni bize sayıların göstermesini ister, bunu ancak sayılarla kanıtlarsak doğrulanacağına inanırız. oysa sayılar yalnızca kendilerini gösterirler. sayılar işaret ettiklerinden daha fazlası olmadıkları halde, insanlar onlardan daha fazlasını göstermesini isterler hep.
sözcükler gibi rakamlar da doğada yoktur; ama doğanın düzeninde matematik vardır. bize düşen, rakamlar yoluyla düzenin işleyişini bulmaktır. doğayı, evreni anlamamızı sağlayan şey, aynı yasalarla kurulmuş olan zekamızın işleyiş biçimidir.
sembolleri anlamak için onları içeriden görmek gerekir. dışarıdan bakmak ama içeriden görmek; işin sırrı buradadır. çünkü semboller mantıksal dizgelerin ilk unsurudur.
matematiğin sadece rakamlarla, sayılarla uğraştığını ve kendini sadece onlarla ifade ettiğini sananlar yanılırlar. matematik bütün evrenin dilidir; harflerin, sözcüklerin de. bu nedenle şairlerle matematikçiler arasındaki akrabalık sanıldığı kadar gizli ya da dolayımlı değildir. sayılarla harflerin, sözcüklerin arasındaki akrabalığın tamamının çözülüp anlaşılabildiği söylenemez bugün.
matematik bir gerçekliktir. bilirsiniz, şair de tıpkı bir matematikçi gibi betimsel gerçekliğe bağlı değildir. varsayım olarak ileri sürdüğü önsavların uygunluğuna bağlıdır yalnızca.