hâlâ açlığını çekiyorum o yerin
ki bizim için bir aynaydı
suyuna eğilmiş yemişlerin
kurtaran ışığının
ve kazacağım taşa
onun parlaması anısına
bir çember, şu ıssız ateş
üzerinde hızlıdır gök
dileğe kapalı olması gibi taşın
aradığımız neydi? hiçbir şey belki
tutku yalnızca bir düştür
onun elleri istemez
ve bir imgeyi sevmiş olanın
bakışı arzulayadursun
sesi kırıktır
sözü külle dolu