sorgulamak istemeyen insan, insan olmak istemeyen insandır.
yaşadığı zamanı kendi seçemez insan. hiçbir zaman, insana uymaz. insan zamana ayak uydurmak zorundadır. aksi halde ölür.
pislikler yüzeye vurur.
kader yeteneği, hayatta istediği yere gelememiş insanlara veriyor.
insan bir şeye inanmak zorundadır.
insanın yurdunu seçme şansı yoktur. yaşadığı zamanı da seçme şansı yoktur. ama insan hem yurdunu hem yaşadığı zamanı şekillendirmek için yaşar.
insan onuruna sürülmüş bazı lekeler vardır. ve bazı hatalar vardır ki, bunları adalet adına, insan vicdanının yargısına bırakmak gerekir.
ah insanoğlu! bir aileye sahip olur ve o aileyle kavga eder.
onur kendine sadakat değildir.
insan hiçbir şeye bağlanmamalı. ne diye bağlansın? sonrasında kopmak için mi?
vicdan nedir? sisler altında bir imge, boş bir sözcük, boş bir sözcük daha.
sadece, yaşadıkları zamanın tek büyük gerçeğiyle aldatıcı ve çelişkili gerçeklere hizmet edenler ya da bu gerçeklere bir tek kendileri inananlar gerçekten ölürler. gelecek, bu insanlarla ya sadece alay edecek ve onları kınayacak ya da unutacaktır. bir dayanışma içinde inancını yoldaşlarıyla paylaşanlar ve tarihin dilini anlayanlar ise gelecekte, insanı ve yurdu için, insanlık için, dünya düzeni için savaşan şanlı askerler olacaklar.
vicdanı rahatsız her insan biraz tuhaftır.
insanın nelere alışabileceğini hayal bile edemezsiniz.