nihat behram
bilinir, nice isimsiz ölünün omuzlarında yükseldi vietnam'da zafer. ve zaman zaman tümünün adına dikilerek ölümün karşısında bazı isimler, simgesi oldu bu ülkenin. genç elektrik işçisi nguyen van troi bunlardan biriydi.
doğduğunda savaş vardı, ülkesi yağmalanıyordu. ve yağmacılarla yerli çeteleri dört bir yanı tutmuştu. halkı yıllardır direnmekteydi emperyalizme ve uşaklarına karşı.
nguyen dünyaya baktıkça kendine geldi. halkın saflarına katıldı. amerika savunma bakanı mcnamara'nın öldürülmesi görevini verdi ona mücadelesi. fakat girişimi başarısızlığa uğradı. vietnam'daki azgın sömürgeci güçleri denetlemeye gelen mcnamara, ölümden kıl payı kurtuldu.
nguyen yakalanmıştı. işkencelerden geçirildi. troi devrimci bilincinden, yurtsever duyarlılığı ve kararlılığından bir an bile geri adım atmadı. üstelik halk düşmanlarının elinden kaçmak, mücadeleye katılmak için her fırsatı değerlendirdi. iki kez kaçma girişimi oldu. fakat ayağı kırılmış, başaramamıştı. yeni bir fırsatta yine kaçacağını söylemekten çekinmedi; bir de eylemlerinin suç değil, halkına borcu olduğunu söylüyordu. bu ikisinden başka tek söz alamadılar ağzından. kurşuna dizileceği günü beklemeye başladı.
yakalandığında yirmi günlük karısı, pamuk işçisi quyen, umut ışığının sönmemesini dileyerek, acı içinde saygon sokaklarında dolaşırken, gazete satan çocukların çığlıklarıyla irkilmişti: "son baskı, yazıyor.. bir telefon konuşması bir hayatı kurtarıyor.."
telefon venezuelalı gerillalardan geliyordu. yani dünyanın bir başka ucundan. gerillalar, kaçırdıkları bir amerikalı albayın hayatına karşılık, nguyen'in hayatını istiyorlardı. yani nguyen'in kişiliğinde umudu.
quyen, ne venezuela'yı duymuştu ne de kocasını kurtarmaya çalışanları tanıyordu. şaşkınlık ve sevinç içinde, yaşlı ve bilgili, tanıdık bir işçiye koşarken, saygon sokakları da bir anda hareketlenmişti. karanlık altında bir şenlik fısıltısı esiyordu.
quyen değiş tokuş sırasında giysin diye, kocasının tek giysisini fırçalayıp bohçalarken, kocasından gelen bir mektup onun her şeyden habersiz olduğunu gösteriyordu. quyen daha da heyecanlanmıştı. nguyen mektubunda, "idamımdan sonra karıma iyi bakın" diyordu. quyen sevinçli haberi kocasına iletmek için zindana seğirtmiş, orada olağanüstü güvenlik önlemleriyle karşılaşmıştı.
satılık kukla saygon yönetimi, venezuelalı gerillaları aldatmıştı. nguyen'i saldık deyip kurşuna dizmişlerdi.
nguyen öldürüldüğünde yirmi yaşındaydı. onun öldürüldüğü zindan, saygon yönetimin en sıkı korunan zindanıydı. fakat bir grup devrimci, akla durgunluk veren bir başarıyla, zindana girip nguyen'in kurşuna dizildiği direğin dibinde gösteri yaptılar.
satılık saygon yönetimi, yeni nguyen'lerle karşı karşıyaydı.
artık karısı quyen de devrimin bir neferi olmuştu.